Translation of "Seventy" in Turkish

You weighed seventy kilograms.

Sen yetmiş kilogram ağırlığındaydın.

Seventy- five percent, then Iran and Canada by about one in seventy-one

izliyor. Yüzde yetmiş beş , ardından İran ve Kanada yüzde yetmiş bir

Don't forget rule number seventy-two.

72 sayısı kuralını unutma.

Fifteen times five equals seventy-five.

On beş defa beş, yetmiş beşe eşittir.

I used to weigh seventy kilos.

Yetmiş kiloydum.

I need seventy meters of cable.

Yetmiş metre kabloya ihtiyacım var.

At seventy, he is still active.

Yetmişinde hâlâ aktif.

- He died at the age of seventy.
- He died when he was seventy years old.

O yetmiş yaşındayken öldü.

The school was founded seventy years ago.

Okul yetmiş yıl önce kuruldu.

He died at the age of seventy.

O, yetmiş yaşında öldü.

The temperature today is seventy degrees Fahrenheit.

Sıcaklık bugün yetmiş derece Fahrenheit'tır.

My grandfather will be seventy this year.

Büyük babam bu sene yetmişine girecek.

Seventy-five divided by five is fifteen.

Yetmiş beş beşle bölünürse on beştir.

Fort Moultrie had fewer than seventy soldiers.

Fort Moultrie'nin yetmişten daha az sayıda askeri vardı.

He lived to be seventy years old.

Yetmiş yaşına kadar yaşadı.

At seventy, my father is still very active.

Yetmiş yaşındaki babam hala çok aktif.

- Tom lost 70 lbs.
- Tom lost seventy pounds.

Tom, 30 kilogram verdi.

Tom died when he was seventy years old.

Tom yetmiş yaşında iken vefat etti.

And Cainan lived seventy years, and begot Malaleel.

Kenan yetmiş yaşındayken oğlu Mahalalel doğdu.

Seventy-five percent of people in American local jails

Yerel Amerikan hapishanelerindeki kişilerin %75'i

The reign of Louis XIV lasted seventy-two years.

XIV. Louis'nin hükümdarlığı yetmiş iki yıl sürdü.

This pocket watch is more than seventy years old.

Bu cep saati yetmiş yıldan daha eskidir.

- Ten, twenty, thirty, forty, fifty, sixty, seventy, eighty, ninety, hundred.
- Ten, twenty, thirty, forty, fifty, sixty, seventy, eighty, ninety, one hundred.

On, yirmi, otuz, kırk, elli, altmış, yetmiş, seksen, doksan, yüz.

- Seventy percent of British people cannot speak a second language.
- Seventy percent of the British people don't speak a second language.

İngiliz halkının yüzde yetmişi ikinci bir dil kullanmaz.

For a man of seventy, he still has surprising vigour.

Yetmiş yaşındaki bir adam için o hala şaşırtıcı bir enerjiye sahip.

John began learning English at the age of seventy-five.

John yetmiş beş yaşında İngilizce öğrenmeye başladı.

Seventy percent of British people cannot speak a second language.

İngiliz halkının yüzde yetmişi ikinci bir dil konuşamaz.

Nikko is situated about seventy five miles north of Tokyo.

Nikko, Tokyo'nun yaklaşık yetmiş beş mil kuzeyinde yer almaktadır.

For the seventy-fourth time, he fell, dead of exhaustion.

Yetmiş dördüncü kez yorgunluktan öldü.

I was born in the year nineteen hundred and seventy-two.

Ben bin dokuz yüz yetmiş iki yılında doğdum.

Seventy-five percent of the world's tornadoes occur in the US.

Dünyadaki tornadoların yüzde yetmiş beşi ABD'de meydana gelir.

Seventy or eighty years is the normal span of a man's life.

Yetmiş ya da seksen yıl bir insanın normal yaşam süresidir.

Seventy percent of people in the UK cannot speak a second language.

İngiltere'deki insanların yüzde yetmişi, ikinci bir dil konuşamazlar.

There are about seventy hens in the henhouse, but only one rooster.

Kümeste yaklaşık yetmiş tavuk ama sadece bir horoz var.

In this area, seventy percent of the plants are pollinated by bees.

Bu alanda, bitkilerin yüzde yetmişi arılar tarafından tozlaştırılır.

His good health enabled him to work till the age of seventy-five.

İyi sağlığı onun yetmiş beş yaşına kadar çalışmasına olanak sağladı.

Legendary American singer Lou Reed has died at the age of seventy-one.

Efsanevi Amerikan şarkıcı Lou Reed yetmiş bir yaşında öldü.

She rents the room to a student for seventy thousand yen a month.

O, odayı ayda yetmiş bin yene bir öğrenciye kiraya vermektedir.

Toys ‘R’ Us will be closing its doors after seventy years in business.

Toys ‘R’ Us iş hayatındaki yetmiş yılın ardından kapılarını kapatacak.

Sevenfold vengeance shall be taken for Cain: but for Lamech seventy times sevenfold.

Kayin'in yedi kez öcü alınacaksa, Lemek'in yetmiş yedi kez öcü alınmalı.

The author is seventy but he's no less productive than he was twenty years ago.

Yazar yetmiş yaşında ama o yirmi yıl önce olduğundan daha az üretken değil.

On the second of December, the year one thousand nine hundred and seventy-one, Sheikh Zayed

Şeyh Zayed, altı emirliğin de yer aldığı Birleşik Arap Emirlikleri'nin kurulduğunu

And all the days of Lamech came to seven hundred and seventy-seven years, and he died.

Lemek toplam yedi yüz yetmiş yedi yıl yaşadıktan sonra öldü.

Which was inaugurated in the year one thousand nine hundred and seventy-nine. And it became a prominent

. Ve ayrıcalıklı konumu nedeniyle ticari nakliye gemileri için önemli bir istasyon haline geldi

I would be bored if I had to count to five hundred twenty-four thousand three hundred seventy-two.

524.372'e kadar saymak zorunda kalsam, sıkılırım.