Examples of using "Brandy" in a sentence and their turkish translations:
Benim brendi nerede?
Sami kayısı brendisi içti.
Ben brendimi sek severim.
Sana biraz brendi alacağım.
- Brendi hiç kalmamış.
- Brendinin tümü bitmiş.
Tom Mary'ye biraz konyak verdi.
Bardaklara brandy doldurdu.
Tom bardaklara kanyak döktü.
Tom bir yudum brendi aldı.
Sana bir brendi alayım.
Tom Mary'ye bir bardak brendi koydu.
Pálinka, Orta Avrupa menşeli bir meyveli konyaktır.
Krem şantiye az miktarda brendi ekledi.
Tom, "Mary'nin arkadaşı Brandy yirmi dakika içinde gelecek,"dedi.