Examples of using "Bounds" in a sentence and their turkish translations:
Aptallık hiçbir sınır tanımaz.
Onun hırsı sınır tanımıyor.
Onun kibrinin sınırı yok.
Utanma nedir bilmez misin sen?
O, topu taca attı.
Hırsının sınırı yok.
Nüfus çarçabuk artmaktadır.
Bu tip konular insanın bilgi sınırlarının ardındadır.
Üzgünüm, sınırımı aşmak istemedim.
Tıpta İlerleme çarçabuk önde gidiyor.
Bu ulusun ekonomisi son yıllarda çarçabuk büyüyor.
Polis, Dan'in kendini savunma sınırları içinde hareket ettiğini tespit etti.
Ayrıca,bebeğim sekiz aylık,sağlıklı ve çabucak büyüyor.