Examples of using "Bikini" in a sentence and their turkish translations:
Mary'nin bikini altı siyahtır.
ve bikinili pozları kutlamak için kullanılacağını düşünmemiştim.
Judy yeni bikinisini giymeye karar verdi.
Mary'nin en yakın arkadaşı bir Brezilya bikini ağdası aldı.
Leyla'nın bikinili resimleri vardı.
Neyse ki, bu oyunun bikini zırhı yok.
Tom, Mary'nin bikini giymiş resimlerine sahip.
Bikinili güzel kız Tom'un kız kardeşidir.
Mary onu son gördüğümde bir bikini giyiyordu.
Sanırım Tom'un büyükannesi bir mini etek giyemeyecek kadar çok yaşlı.
Bikinili güzel kız sahilde bir göz açıcı idi.