Translation of "Beloved" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Beloved" in a sentence and their turkish translations:

I love the beloved.

- Sevgiliyi seviyorum.
- Maşuğa aşığım.

Then our beloved producer came,

Sonra sevgili yapımcımız geldi,

Happy birthday, my beloved friend.

Doğum günün kutlu olsun, sevgili arkadaşım.

Tom lost his beloved son.

Tom biricik oğlunu kaybetti.

Sami sold his beloved mansion.

Sami sevgili malikanesini sattı.

To ultimately build the beloved community.

inşa edebilmek için bizler doğru seçimi yapabiliriz.

And my own beloved country, Bhutan --

ve sevgili ülkem Bhutan da yaşayan bu insanlar

He lost his most beloved son.

En sevgili oğlunu kaybetti.

Augusto is my most beloved son.

Augusto benim en sevgili oğlumdur.

Why are you crying, my beloved?

Neden ağlıyorsun sevgilim?

He died leaving his beloved children behind.

O öldü ve çok sevdiği çocuklarını geride bıraktı.

Life without beloved person has no sense.

Sevilen kişi olmadan hayatın hiç anlamı yoktur.

Sami's beloved mansion was on the market.

- Sami'nin sevgili malikanesi piyasadaydı.
- Sami'nin sevgili malikanesi satılıktı.

He went to Yokohama in his beloved car.

O, sevdiği arabasıyla Yokohama'ya gitti.

And my beloved one was watching some cultural junk.

ve sevgilim bazı popüler saçmalıkları izliyordu.

His wife died leaving behind their two beloved children.

Karısı iki sevgili çocuğunu arkasında bırakarak öldü.

Tom has a beloved wife. Her name is Mary.

Tom'un sevdiği bir karısı var. Onun adı Mary.

See, unlike Maduro, Chavez was a charismatic and beloved leader.

Maduro'nun aksine, Chavez karizmatik ve sevilen bir liderdi

Nothing is as beloved as what one gets for free.

Hiçbir şey birinin bedava aldığı şey kadar sevgili değildir.

Nothing is as beloved as what one does in vain.

Hiçbir şey birinin boşa yaptığı kadar sevilen değildir.

Every beloved object is the center point of a paradise.

Her sevgili nesne, bir cennetin merkez noktasıdır.

My beloved friend: no matter where you go, I will find you.

Sevgili arkadaşım: nereye gidersen git, ben seni bulurum.

Let my beloved come into his garden, and eat his pleasant fruits.

Sevgilim bahçesine gelsin, ve hoş meyvelerini yesin.

Oh my beloved childhood, I long for you with all my heart!

Oh sevgili çocukluğum, bütün kalbimle senin için uzun zamandır bekliyorum!

Let my beloved come into his garden, and eat the fruit of his apple trees.

Benim sevgilim bahçesine gelsin ve elma ağaçlarının meyvesini yesin.