Examples of using "Bailed" in a sentence and their turkish translations:
Tom hiç kefaletle tahliye olmadı.
Sami, Leyla'yı kefaletle serbest bıraktı.
- Tom'un kefaletini ödedim.
- Tom'un kefaletini ödeyip serbest kalmasını sağladım.
Dan, Matt ve Linda'yı kefaletle serbest bıraktırdı.
Tom Mary'yi kefaletle hapishaneden çıkardı.
Pilot uçak yere çakılmadan önce paraşütle atladı.
Ona ihtiyacımız olduğu sırada bizi terk etti.
Tom tam ona en çok ihtiyacımız olduğu anda bizi ekti.
yapmaya devam edersek doğal ekosistem tarafından