Translation of "Assist" in Turkish

0.013 sec.

Examples of using "Assist" in a sentence and their turkish translations:

- He will assist us.
- She will assist us.

O bize yardım edecek.

I'll assist you.

Sana yardım edeceğim.

I'll assist Tom.

Tom'a yardım sağlayacağım.

- Tom will assist Mary.
- Tom is going to assist Mary.

Tom Mary'ye yardımcı olacak.

May I assist you?

Sana yardım edebilir miyim?

Tom will assist Mary.

Tom, Mary'ye yardım edecek.

Tom will assist us.

Tom bizi destekleyecek.

Tom will assist me.

Tom bana yardım edecek.

Mary will assist us.

Mary bize yardım edecek.

She will assist us.

O bize yardım edecek.

He will assist this project.

O, bu projeye yardımcı olacaktır.

Could you assist me, please?

Bana yardım eder misin, lütfen?

I'm here to assist you.

- Size yardımcı olmak için buradayım.
- Sana yardımcı olmak için buradayım.

We're here to assist you.

Sana yardım etmek için buradayız.

- I'm sorry that I couldn't assist you.
- I'm sorry I couldn't assist you.

Size yardım edemediğim için üzgünüm.

I'll be able to assist you.

Sana yardım edebileceğim.

Tom is here to assist us.

Tom bize yardım etmek için burada.

I'd like you to assist her.

Onu yardım etmeni istiyorum.

Tom was supposed to assist me.

Tom'un bana yardım etmesi gerekiyordu.

Tom is going to assist me.

Tom bana yardımcı olacak.

They were kind enough to assist us.

Bize yardım edecek kadar naziklerdi.

Glad to be able to assist you.

Size yardım edebildiğim için memnun oldum.

Can we assist you in any way?

Herhangi bir şekilde sana yardım edebilir miyiz?

Tom will be assigned to assist you.

Tom sana yardım etmek için görevlendirilecek.

I can't get anyone to assist me.

Hiç kimseye bana yardım ettiremem.

I'll assist in any way I can.

Elimden geldiği şekilde yardımcı olacağım.

I'll do my best to assist you.

Size yardımcı olmak için elimden geleni yapacağım.

He will assist us in changing the tire.

O lastik değiştirmede bize yardımcı olacak.

It would be a pleasure to assist you.

Size yardımcı olmak bir zevk olur.

Is there some way I can assist you?

Sana yardımcı olabilmem için bir yol var mı?

We'll assist you in any way we can.

Yapabildiğimiz herhangi bir şekilde sana yardım edeceğiz.

I'll do whatever I can to assist you.

Sana yardım etmek için elimden gelen her şeyi yapacağım.

Sami needed a few co-workers to assist.

Sami yardımcı olacak birkaç iş arkadaşına ihtiyaç duydu.

Often visitors give cash donations to assist our project.

Ziyaretçiler, projemize destek olmak için genellikle para yardımında bulunuyor.

He went out of his way to assist me.

Bana yardımcı olmak için yolunu değiştirdi.

He took the trouble to assist the poor man.

Zavallı adama yardımcı olmak için zahmete girdi.

I'm happy to assist in any way I can.

Herhangi bir şekilde yardımcı olduğuma mutluyum.

Tom reached down to assist Mary to her feet.

Tom Mary'nin ayaklarına yardım etmek için elini aşağıya doğru uzattı.

Tom will assist you in your search for Mary.

Tom Mary'yi aramanda sana yardım edecek.

I will be happy to assist whoever needs help.

Yardıma ihtiyacı olan herkese yardım etmekten mutlu olacağım.

The airplane used a rocket motor to assist with takeoff.

Uçak, kalkışa yardımcı olmak için bir roket motoru kullandı.

- Tom tried to assist Mary.
- Tom tried to help Mary.

Tom Mary'ye yardımcı olmaya çalıştı.

They can't assist you if you don't have your receipt.

Makbuzunuz yoksa size yardımcı olamazlar.

I would like you to assist me with my gardening.

Benim bahçe işlerinde bana yardım etmeni istiyorum.

- You will assist us, won't you?
- You'll help us, won't you?

Bize yardım edeceksin, değil mi?

- They will assist us.
- They'll help us.
- They will help us.

Onlar bize yardım edecekler.

If you could assist me, it would be a great help.

Bana yardım edebilirsen çok faydası olur.

I'm glad that I was able to assist you last week.

Geçen hafta sana yardım edebildiğime memnun oldum.

- I'd like you to assist Tom.
- I'd like you to help Tom.

Tom'a yardım etmeni istiyorum.

- I'll be able to assist you.
- I'll be able to help you.

Sana yardım edebileceğim.

- I want you to help them.
- I'd like you to assist them.

Onlara yardım etmeni istiyorum.

- Tom was supposed to assist me.
- Tom was supposed to help me.

Tom'un bana yardım etmesi gerekiyordu.

- Tom will help me.
- Tom will assist me.
- Tom is going to help me.

Tom bana yardım edecek.

- We'll help in any way we can.
- We'll assist in any way we can.

Elimizden gelen herhangi bir şekilde yardım edeceğiz.

After the war, he’d been recruited by the US military to assist their own rocket program.

Savaştan sonra, ABD ordusu tarafından kendi roket programlarına yardımcı olması için işe alınmıştı.

Mary used walking poles to assist her with the uphill and downhill sections of the journey.

Meryem, yolculuğun engebeli bölümlerinde destek için yürüyüş batonu kullandı.

- I often assist my sister to do her homework.
- I often help my sister do her homework.

Ev ödevini yapması için sık sık kız kardeşime yardım ederim.

- I want you to help him.
- I want you to help her.
- I'd like you to assist him.

Ona yardım etmeni istiyorum.

- I wonder if you might be able to help me.
- I wonder if you can assist me.
- I wonder if you can help me.

Bana yardım edebilip edemeyeceğini merak ediyorum.

- I will help you.
- I'll give you a hand.
- I'll help you.
- I'll assist you.
- I'm going to help you.
- I'll help you out.
- I'll help you up.
- I'm going to help you out.

Sana yardım edeceğim.