Translation of "Asks" in Turkish

- Tom hardly ever asks questions.
- Tom seldom asks questions.
- Tom rarely asks questions.

Tom nadiren soru sorar.

- Tom seldom asks questions.
- Tom rarely asks questions.

Tom nadiren sorular sorar.

- Everybody asks me that.
- Everyone asks me that.

Herkes bana onu soruyor.

- Everybody asks us that.
- Everyone asks us that.

Herkes bize onu sorar.

Do as Tom asks.

Tom'un istediği gibi yap.

Tom never asks why.

Tom asla nedenini sormaz.

She asks my advice.

- Tavsiyemi istedi.
- Benden tavsiye istedi.

- Tom helps anyone that asks him.
- Tom helps anybody that asks him.
- Tom helps anybody who asks him.
- Tom helps anyone who asks him for help.
- Tom helps anybody who asks him for help.

Tom isteyen herkese yardımcı olur.

- Samuel helps anyone who asks him.
- Samuel helps anyone that asks him.

Samuel ondan isteyen herkese yardımcı olur.

- Tom never asks anyone for help.
- Tom never asks anybody for help.

Tom kimseden yardım istemez.

He asks Trump the question:

Trump'a şu soruyu soruyor:

Everyone always asks me that.

Herkes bana her zaman onu soruyor.

He often asks silly questions.

O, sık sık aptalca sorular sorar.

I'll do whatever Tom asks.

Tom her ne isterse yapacağım.

I do whatever Tom asks.

Tom her ne isterse yaparım.

Tom often asks me questions.

Tom bana sık sık sorular sorar.

Tom often asks stupid questions.

Tom sık sık aptalca sorular soruyor.

She often asks silly questions.

O sık sık ahmakça sorular sorar.

This gentleman asks interesting questions.

Bu beyefendi ilginç sorular soruyor.

Tom almost never asks questions.

Tom neredeyse hiç soru sormaz.

Tom often asks for help.

Tom sık sık yardım ister.

Tom often asks silly questions.

Tom sık sık aptalca sorular sorar.

Tom never asks for help.

Tom asla yardım istemez.

Tom asks too many questions.

Tom çok fazla soru soruyor.

Tom always asks about you.

Tom her zaman senin hakkında soru soruyor.

Sam helps whoever asks him to.

Sam yardım isteyen herkese yardım eder.

He asks questions to his father.

O, babasına sorular sorar.

Give Tom everything he asks for.

Tom'a istediği her şeyi ver.

Tom almost never asks about that.

Tom o konuda neredeyse hiç sormaz.

He always asks the same question.

O her zaman aynı soruyu sorar.

I'll do anything that Tom asks.

Tom'un istediği her şeyi yapacağm.

He asks me to be attentive.

O özenli olmamı istiyor.

Tom always asks for Mary's opinion.

Tom her zaman Mary'nin fikrini ister.

Tom always asks for my opinion.

Tom her zaman benim fikrimi ister.

Tom always asks the same questions.

Tom her zaman aynı soruları sorar.

She always asks the same question.

O her zaman aynı soruyu soruyor.

Tom asks a lot of questions.

Tom bir sürü soru soruyor.

Give Tom what he asks for.

Tom'a istediğini ver.

He always asks for your opinion.

O, her zaman senin fikrini sorar.

Samuel helps everyone who asks him.

Samuel ona rica eden herkese yardımcı olur.

Tom seldom asks questions in class.

- Tom nadiren sınıfta soru sorar.
- Tom nadiren sınıfta sorular sormaktadır.

Tom never asks Mary for anything.

Tom asla Mary'den bir şey istemez.

Give Mary everything she asks for.

- Mary'ye istediği her şeyi ver.
- Mary'ye istediği her şeyi verin.

Tom never asks for more time.

Tom daha fazla zaman istemiyor.

Samuel helps anyone who asks him.

Samuel ondan isteyen herkese yardımcı olur.

Sami would do anything Layla asks.

Sami, Leyla'nın istediği her şeyi yapardı.

- Tom usually doesn't get what he asks for.
- Tom doesn't usually get what he asks for.

Tom genellikle istediği şeyi almaz.

He gives her everything she asks for.

İstediği her şeyi ona verir.

He asks me to keep it secret.

O bunu gizli tutmamı rica ediyor.

Nobody asks me questions about my country.

Kimse bana ülkem hakkında sorular sormaz.

Please give Tom everything he asks for.

Lütfen Tom'a istediği her şeyi ver.

You should probably do what Tom asks.

Muhtemelen Tom'un istediği şeyi yapmalısın.

Tom gives Mary everything she asks for.

Tom Mary'ye istediği her şeyi verir.

Tom always asks the same three questions.

Tom her zaman aynı üç soruyu sorar.

He always asks when you will return.

O her zaman senin ne zaman döneceğini sorar.

She gives him everything he asks for.

O, ona istediği her şeyi verir.

Tom usually gets what he asks for.

Tom genellikle istediğini alır.

Tom always asks when you'll be here.

Tom her zaman ne zaman burada olacağını sorar.

- I am familiar with the way he asks questions.
- I'm familiar with the way he asks questions.

Onun soru sorma biçimine ben alışığım.

- I think we'd better do what Tom asks.
- I think that we'd better do what Tom asks.

Bence Tom'un istediğini yapsak iyi olur.

We will help him if he asks us.

Eğer isterse ona yardım edeceğiz.

She asks questions about the education of children.

O, çocukların eğitimi ile ilgili sorular sorar.

Tom asks me the same question every day.

Tom bana her gün aynı soruyu soruyor.

Tom will give Mary whatever she asks for.

Tom istediği her şeyi Mary'ye verecek.

I'll do that if Tom asks me to.

Eğer Tom isterse bunu yaparım.

Tom is willing to do anything Mary asks.

Tom Mary'nin istediği her şeyi yapmaya hazır.

Tom does what Mary asks him to do.

Tom, Mary'nin onun yapmasını istediği şeyi yapar.

- Tom never asked questions.
- Tom never asks questions.

Tom asla soru sormaz.

If he asks us for help, we'll help him.

Bizden yardım isterse, ona yardım ederiz.

If he asks me that question, I won't answer.

Bana o soruyu sorarsa, cevap vermeyeceğim.

Don't say anything unless someone asks you a question.

Biri size bir soru sormadıkça hiçbir şey söylemeyin.

If Tom asks me to help him, I will.

Tom ona yardım etmemi isterse ederim.

Tom never does anything Mary asks him to do.

Tom asla Mary'nin yapmasını istediği hiçbir şeyi yapmaz.

I pay Tom whatever the amount he asks for.

Tom'a istediği tutarı öderim.

If Tom asks me to do that, I will.

Tom onu yapmamı isterse yaparım.

Everyone asks me what it's like to be colour-blind.

Herkes bana renk körü olmanın nasıl bir şey olduğunu soruyor.

Tom has no choice but to do what Mary asks.

Tom'un Mary'nin istediğini yapmaktan başka hiç seçeneği yok.

Tom often asks questions he already knows the answers to.

Tom, cevabını zaten bildiği soruları sık sık sorar.

Tom always asks for permission before he borrows my bicycle.

Tom bisikletimi ödünç almadan önce her zaman izin ister.

If Tom asks me to help him, I'll help him.

Tom ona yardım etmemi isterse ona yardım ederim.

I suggest you do what Tom asks you to do.

Tom'un yapmanı istediği şeyi yapmanı öneririm.

Tom won't likely do that unless Mary asks him to.

Mary istemedikçe Tom onu muhtemelen yapmaz.

You're the only one who asks those kinds of questions.

Sen o tür sorular soran tek kişisin.

If Tom asks you where I am, don't tell him.

Tom sana nerede olduğumu sorarsa, ona söyleme.

She asks, "Can we go pick up Maddie from Jason's house?"

" Jason'ın evinden Maddie'yi alabilir miyiz? " diye sordu.

Tom asks me the same questions every time he sees me.

Tom bana beni her görüşünde aynı soruları sorar.

Tom asks me the same thing every time he sees me.

Tom beni her görüşünde aynı şeyi istiyor.

I'm sure Tom will do anything Mary asks him to do.

Eminim Tom, Mary'nin ondan yapmasını istediği her şeyi yapacaktır.

Tom will help Mary do that if she asks him to.

Eğer o onun yapmasını isterse Tom Mary'nin onu yapmasına yardım eder.

Tell Tom he has to do everything Mary asks him to do.

Tom'a Mary'nin onun yapmasını istediği her şeyi yapması gerektiğini söyle.

I'm not the type of person who asks a lot of questions.

Ben bir sürü soru soran kişi türü değilim.

- Tom said he'd be willing to do anything Mary asks him to do.
- Tom said that he'd be willing to do anything Mary asks him to do.

Tom, Mary'nin onun yapmasını istediği her şeyi yapmaya istekli olacağını söyledi.

- Tom hopes Mary knows she shouldn't do anything John asks her to do.
- Tom hopes Mary knows that she shouldn't do anything John asks her to do.

Tom, Mary'nin John'ın onun yapmasını istediği bir şey yapmaması gerektiğini bildiğini umuyor.

It would be best if you did everything Tom asks you to do.

Tom'un yapmanı istediği her şeyi yaparsan eniyi olurdu.