Translation of "Appreciated" in Turkish

Donations are appreciated.

Bağışlar takdir edilmektedir.

I appreciated it.

Bunu takdir ettim.

I really appreciated it.

Bunu gerçekten takdir ettim.

I appreciated your help.

Ben senin yardımını takdir ettim.

I finally feel appreciated.

Sonunda takdir edilmiş hissediyorum.

Help is always appreciated.

Yardım her zaman takdir edilir.

Your effort is appreciated.

Sizin çabanız takdir edilir.

Your support is appreciated.

Desteğiniz takdir edilmektedir.

Your generosity is appreciated.

Cömertliğin takdir edilmektedir.

Your courtesy is appreciated.

Nezaketiniz takdir edilmektedir.

Your cooperation is appreciated.

İşbirliğiniz takdir edilmektedir.

I appreciated your kindness.

Senin iyiliğine minnettardım.

Tom appreciated Mary's advice.

Tom Mary'nin tavsiyesini takdir etti.

Tom appreciated Mary's support.

Tom Mary'nin desteğini takdir etti.

Tom appreciated Mary's offer.

Tom Mary'nin önerisini takdir etti.

Tom appreciated Mary's kindness.

Tom Mary'nin nezaketini takdir etti.

Tom appreciated Mary's honesty.

Tom Mary'nin dürüstlüğünü takdir etti.

Tom appreciated Mary's help.

Tom Mary'nin yardımını takdir etti.

The difference is appreciated.

Fark takdir edilir.

They appreciated our efforts.

Çabalarımızı takdir ettiler.

Sami appreciated Layla's generosity.

Sami, Leyla'nın cömertliğini takdir etti.

Sami doesn't feel appreciated.

Sami takdir edilmiş hissetmiyor.

Sami appreciated Layla's company.

Sami, Leyla'nın şirketini takdir etti.

Sami appreciated Layla's apology.

Sami, Leyla'nın özür dilemesinden memnun oldu.

- Tom said he appreciated that.
- Tom said that he appreciated that.

Tom onu takdir ettiğini söyledi.

Any input would be appreciated!

Herhangi bir veri girişi takdir edilecektir!

Mothers are often not appreciated.

Anneler çoğunlukla takdir edilmezler.

Your persistence is not appreciated.

Senin ısrarın takdir edilmiyor.

Your efforts should be appreciated.

Çabalarınız takdir edilmeli.

Everybody likes to be appreciated.

Herkes takdir edilmeyi sever.

She is appreciated by everyone.

O, herkesten takdir gördü.

Any help will be appreciated.

Herhangi bir yardım takdir edilecektir.

We really appreciated everyone's help.

Biz gerçekten herkesin yardımını takdir ettik.

Your support is greatly appreciated.

Desteğin çok takdir ediliyor.

Your ideas are always appreciated.

Fikirlerin her zaman takdir edilir.

Your advice is highly appreciated.

Tavsiyen son derece takdir edilir.

I appreciated Tom doing that.

Tom'un onu yapmasını takdir ettim.

What Tom did was appreciated.

Tom'un yaptığı takdir edildi.

Your help would be appreciated.

Yardımınız takdir edilirdi.

Prompt payment will be appreciated.

Hızlı ödeme takdir edilecektir.

Tom appreciated Mary's hard work.

Tom Mary'nin sıkı çalışmasını takdir etti.

Their generosity is much appreciated.

Onların cömertliği çok takdir edilmektedir.

I'm glad you appreciated that.

Onu takdir ettiğin için memnun oldum.

It's nice to be appreciated.

Takdir edilmek güzel.

Any insight would be appreciated.

Herhangi bir görüş takdirle karşılanacaktır.

The gift is greatly appreciated.

Hediye çokça takdir edilir.

Tom never fully appreciated that.

Tom asla onu tam olarak takdir etmedi.

What Tom did wasn't appreciated.

Tom'un yaptığı şey takdir edilmedi.

Sami appreciated working with us.

Sami bizimle çalışmaktan memnun oldu.

Nothing I do is appreciated.

Yaptığım hiçbir şey takdir edilmedi.

- Tom said he appreciated Mary's help.
- Tom said that he appreciated Mary's help.

Tom, Mary'nin yardımını takdir ettiğini söyledi.

Any comments will be gratefully appreciated.

Herhangi bir yorum minnetle takdir edilecektir.

We all like to be appreciated.

Hepimiz takdir edilmeyi isteriz.

I appreciated my neighbor's generous offer.

Komşumun cömert teklifini takdir ettim.

Here, everybody feels respected and appreciated.

Burada, herkes saygı duyar ve takdir edilir.

It's so nice to be appreciated.

Beğenilmek çok güzel.

All the children appreciated the fruits.

Bütün çocuklar meyveleri beğendi.

I really appreciated your help yesterday afternoon.

Gerçekten dün öğleden sonra yardımını takdir ettim.

The yen appreciated 10 percent against the dollar.

Yen dolar karşısında yüzde 10 değer kazandı.

You might at least have appreciated his kindness.

En azından onun kibarlığını takdir edebilirdin.

Tom appreciated the gift that Mary gave him.

Tom Mary'nin kendisine verdiği hediyeye minnettar oldu.

Your help would be appreciated on this matter.

Bu konudaki yardımınıza minnettar oluruz.

The Taiwanese dollar appreciated, causing Taiwanese exports to slump.

Tayvan doları değer kazandı ve Tayvan ihracatının düşmesine neden oldu.

Your cooperation in this matter will be greatly appreciated.

Bu konudaki işbirliğiniz büyük oranda takdir edilecektir.

Whatever information you can give us will be appreciated.

Bize verebileceğiniz her bilgi takdir edilecektir.

I'm sure Tom appreciated what you did for Mary.

Tom'un Mary için yaptıklarınızı takdir ettiğinden eminim..

I'm sure Tom appreciated what you did for him.

Tom'un onun için yaptıklarınızı takdir ettiğinden eminim.

They want to be approved and appreciated all the time

sürekli onaylanmak ve takdir görmek isterler

I really appreciated what you said at this morning's meeting.

Bu sabahki toplantıda söylediğin şeyi takdir ettim.

If you can lend some money it will be much appreciated.

Biraz borç para verebilirsen çok makbüle geçer.

It would be much appreciated if you would do that for me.

- Bunu benim için yaparsan çok makbule geçecek.
- Bunu benim için yaparsan çok hora geçecek.

I just wanted to tell Tom how much I appreciated his help.

Ben sadece onun yardımını ne kadar takdir ettiğimi söylemek istedim.

This palace is the most famous and best appreciated attraction in our city.

Bu saray bizim şehirde en ünlü ve en iyi takdir edilen cazibesidir.

Your response is greatly appreciated and will enable us to prepare more efficiently.

Yanıtın çok takdir ediliyor ve bizim daha etkili biçimde hazırlanmamıza olanak sağlayacak.

Tom appreciated all the letters Mary sent him while he was in prison.

Tom hapishanede iken Mary'nin ona gönderdiği tüm mektupların değerini bildi.