Translation of "Advance " in Turkish

0.012 sec.

Examples of using "Advance " in a sentence and their turkish translations:

- Thank you in advance.
- Thanks in advance.
- Thanking you in advance.

Sana şimdiden teşekkür ederim.

Advance two steps.

İki adım ileri.

Thanks in advance.

Şimdiden teşekkür ederiz.

Our advance was checked.

İlerlememiz kontrol edildi.

Thank you in advance.

Şimdiden teşekkür ederim.

We apologise in advance.

Şimdiden özür diliyoruz.

I paid in advance.

Peşin ödedim.

Thanking you in advance.

Sana şimdiden teşekkür ederim.

I'm paying in advance.

Ben peşin ödüyorum.

I apologize in advance.

Şimdiden özür dilerim.

When will you advance?

Ne zaman gideceksin?

Purchase advance tickets here.

Burada peşin bilet satın alın.

Advance payment is required.

- Ön ödeme gereklidir.
- Avans ödemesi gereklidir.

- I should've paid in advance.
- I should have paid in advance.

Peşin ödemeliydim.

- You should have telephoned in advance.
- You should've telephoned in advance.

Önceden telefon etmeliydin.

Send your baggage in advance.

Bavullarınızı önceden yollayın.

You must pay in advance.

Peşin ödemek zorundasın.

Did we order in advance?

Önceden sipariş verdik mi?

Pay your rent in advance.

Kiranı peşin ödemelisin.

You should order in advance.

Önceden sipariş vermelisin.

Everything was prepared in advance.

Her şey önceden hazırlanmıştı.

There was no advance warning.

Önceden uyarı yoktu.

We knew that in advance.

Biz önceden biliyorduk.

Prepare your speech in advance.

Konuşmanı önceden hazırla.

You'll be told in advance.

Önceden sana söylenilecek.

Thanks very much in advance.

Şimdiden çok teşekkürler.

I paid $300 in advance.

Peşin olarak 300 dolar ödedim.

I should've paid in advance.

Peşin ödemeliydim.

- You should have told me in advance.
- You should've told me in advance.

Önceden bana söylemeliydin.

The Romans advance in good order.

Romalılar sıkı bir formda ilerliyorlar.

Do you sell advance tickets here?

Burada önceden bilet satıyor musunuz?

Can you pay me in advance?

Bana peşin ödeyebilir misiniz?

Everything was prepared well in advance.

Her şey çok önceden hazırlanmıştı.

I'll let you know in advance.

Size önceden bildireceğim.

He sent his luggage in advance.

Bagajını önceden gönderdi.

Thanks in advance for your help.

Yardımınız için şimdiden teşekkürler.

We have to pay in advance.

Peşin olarak ödemek zorundayız.

He borrowed the money in advance.

O peşin olarak ödünç para aldı.

Could you advance me some money?

Bana biraz avans verebilir misin?

They have to pay in advance.

Onlar peşin ödemek zorunda.

You have to pay in advance.

Peşin ödemek zorundasın.

Sami planned every detail in advance.

Sami her detayı önceden planladı.

- You had better make a reservation in advance.
- You'd better make a reservation in advance.

Önceden rezervasyon yaptırsan daha iyi olur.

- Tom said he paid $300 in advance.
- Tom said that he paid $300 in advance.

Tom 300 doları peşin ödediğini söyledi.

We must advance human rights for all.

Herkes için insan haklarını geliştirmeliyiz.

I prepare my thinks well in advance.

Düşüncelerimi çok önceden hazırlıyorum.

Our children, our youth, can never advance

bizim çocuklarımız gençlerimiz asla ilerleyemesin

Professor who predicted Van earthquake in advance

Van depremini önceden tahmin eden profesör

You should pay your rent in advance.

Kiranı peşin olarak ödemelisin.

Medical science has made a dramatic advance.

Tıp bilimi çarpıcı bir ilerleme gösterdi.

All the seats are sold in advance.

Bütün koltuklar önceden satıldı.

Do I have to pay in advance?

Peşin ödeme yapmak zorunda mıyım?

You should buy your ticket in advance.

Biletini önceden almalısın.

I asked my boss a salary advance.

Patronumdan bir maaş avansı istedim.

Why didn't you tell me in advance?

Neden bana önceden söylemedin?

I apologize in advance for his behaviour.

Onun davranışları için şimdiden özür dilerim.

Do we have to pay in advance?

Peşin ödemek zorunda mıyız?

I insist on being paid in advance.

Ben peşin ödenmesi konusunda ısrar ediyorum.

You should have told me in advance.

Önceden bana söylemeliydin.

Do I need to pay in advance?

Peşin ödeme yapmam gerekiyor mu?

You're lucky they paid you in advance.

Onlar sana peşin ödeme yaptıkları için şanslısın.

He made a romantic advance towards me.

O bana doğru romantik bir ilerleme yaptı.

Let me know your departure in advance.

Ayrılışınla ilgili olarak beni önceden bilgilendir.

Thank you in advance for your help.

Yardımınız için şimdiden teşekkür ediyorum.

Thank you in advance for your cooperation.

İşbirliğiniz için şimdiden teşekkür ederiz.

You have to make reservations in advance.

Önceden rezervasyon yapmak zorundasın.

We must investigate this matter in advance.

Biz önceden bu konuyu araştırmalıyız.

I will let you know in advance.

Sana önceden bildireceğim.

L can schedule my sessions in advance.

Oturumlarımı önceden zamanlayabilirim.

You don't need to apply in advance.

- Önceden başvuru yapmanıza gerek yok.
- Önceden başvurman gerekmiyor.

And it has to be to advance justice.

ve adaleti geliştirmeli.

The speed of the Mongol advance was frightening.

Moğol ilerleyişinin hızı korkutucuydu.

One can only advance and back in time

Kişi sadece zamanda ileri ve geri ilerleyebilir

Sigismund, bewildered by the sudden decision to advance,

Bu ani ilerleme kararıyla tamamen kafası karışan Sigismund,

Please make your reservation one week in advance.

Lütfen rezervasyonunuzu bir hafta önceden yapın.

She finished her work an hour in advance.

O, işini bir saat önce bitirdi.

He decided neither to advance nor to retreat.

O ne ilerlemeye ne de geri çekilmeye karar verdi.

Don't forget to confirm your reservation in advance.

Kampanyadaki rezarvasyonunuzu onaylamayı unutmayın.

Do you want me to pay in advance?

Peşin ödememi ister misiniz?

You may pay in advance for your order.

Siparişiniz için peşin ödeme yapabilirsiniz.

I made hotel reservations one month in advance.

Otel rezervasyonlarını bir ay önceden yaparım.

A number of tickets are sold in advance.

Birkaç bilet peşin olarak satıldı.

Please inform me of your absence in advance.

Lütfen yokluğunuzu önceden bana bildiriniz.

The plan has been agreed to in advance.

Plan peşinen kabul edildi.

I thank you in advance for your assistance.

- Yardımınız için size şimdiden teşekkür ederim.
- Yardımın için sana şimdiden teşekkür ederim.

The boss had to advance him some money.

Patron ona biraz avans para vermek zorunda kaldı.

You're going to have to pay in advance.

Peşin olarak ödemek zorunda olacaksın.

Registration is only valid after payment in advance.

Kayıt sadece peşin ödemeden sonra geçerlidir.

There was a slowdown in our advance westward here

Burada bizim batı yönünde ilerlememizde yavaşlama oldu

That spring, Lannes resumed  command of the advance guard,  

O bahar, Napolyon, kararlı bir savaşa zorlama umuduyla Bennigsen'in Rus ordusunu ararken

Sipahi cavalry pressed forward, desperate to stop Sigismund’s advance.

Sipahi süvarileri hızla ilerledi, Sigismund'un saldırısını umutsuzca da olsa durdurmaya çalıştı.

I reserved my hotel room three weeks in advance.

Otel odamı üç hafta önceden ayırttım.

I went to bed after preparing everything in advance.

Ben her şeyi önceden hazırlandıktan sonra yatağa gittim.

I'd like you to pay the money in advance.

Parayı peşin ödemeni istiyorum.

We bought our plane tickets two months in advance.

Uçak biletlerimizi iki ay önceden aldık.

You have to pay in advance at that hotel.

O otelde peşin ödeme yapmak zorundasın.

She received a large advance for her next novel.

O bir sonraki romanı için büyük bir avans aldı.