Translation of "Paying" in Turkish

0.027 sec.

Examples of using "Paying" in a sentence and their turkish translations:

I'm paying.

Ben ödeme yapıyorum.

Who's paying?

Kim ödüyor?

We're paying.

Biz ödüyoruz.

You're paying.

Sen ödüyorsun.

- You're not paying attention!
- You're not paying attention.

Sen dikkat etmiyorsun.

Today I'm paying!

Bugün ben ödüyorum!

You're paying me.

Bana ödeme yapıyorsunuz.

I'm paying attention.

Dikkat ediyorum.

Tom is paying.

Tom ödüyor.

They're paying rent.

Onlar kirayı ödüyor.

Today I'm paying.

Bugün ödüyorum.

Are you paying?

- Sen mi ısmarlıyorsun?
- Sen mi ödüyorsun?

- Are you paying attention?
- Have you been paying attention?

Dikkat ediyor musun?

- Who is paying for this?
- Who's paying for this?

Bunu kim ödüyor?

This time I'm paying.

Bu defa ben ödüyorum.

Tom wasn't paying attention.

Tom dikkat etmiyordu.

You weren't paying attention.

Dikkat etmiyordun.

I'm paying for everything.

Ben her şey için ödüyorum.

I wasn't paying attention.

Dikkatimi toplamıyordum.

Are you paying attention?

Dikkat ediyor musun?

Tom isn't paying attention.

Tom dikkat etmiyor.

I'm paying in advance.

Ben peşin ödüyorum.

Is Tom paying attention?

Tom ilgileniyor mu?

I don't mind paying.

Ödemeye itirazım yok.

Tom is paying attention.

Tom dikkat ediyor.

God is paying you.

Tanrı size ödüyor.

Nobody was paying attention.

Hiç kimse dikkat etmiyordu.

We weren't paying attention.

Biz ilgilenmiyorduk.

We're still paying attention.

Hâlâ dikkat ediyoruz.

We're paying Tom's salary.

Tom'un maaşını ödüyoruz.

I'm not paying this.

Bunu ödemiyorum.

I like paying taxes.

Vergi ödemekten hoşlanıyorum.

I insisted on paying.

Ödeme konusunda ısrar ettim.

Layla wasn't paying tax.

Leyla vergi ödemiyordu.

We're paying for everything.

Her şeye para ödüyoruz.

- Sorry, I wasn't paying attention.
- I'm sorry. I wasn't paying attention.

Affedersiniz, dikkat etmiyordum.

- I am paying the phone bill.
- I'm paying the phone bill.

Ben telefon faturasını ödüyorum.

- You should've been paying attention.
- You should have been paying attention.

Dikkat etmeliydin.

And paying teachers way less.

ve öğretmenlere çok daha az ücret veriyorlar.

Tom is paying a fine.

Tom para cezası ödüyor.

Who's paying for the food?

Yiyeceği kim ödüyor?

I really wasn't paying attention.

Gerçekten dikkat etmiyordum.

I just wasn't paying attention.

Dikkat etmiyordum sadece.

I'm not paying for this.

Bunun için ödeme yapmıyorum.

I'm not paying for it.

Bunun için ödeme yapmıyorum.

Tom had difficulty paying attention.

Tom dikkatini vermede güçlük çekiyordu.

Who's paying for the gas?

Kim gaz için ödeme yapıyor?

You weren't even paying attention.

Sen dikkat etmiyordun bile.

You just aren't paying attention.

Dikkatini vermiyorsun.

We should be paying attention.

Dikkat ediyor olmamız gerekir.

Is Tom even paying attention?

Tom dikkatini veriyor mu ki?

What are we paying for?

Ne için ödüyoruz?

You're not even paying attention.

Dikkatini vermiyorsun bile.

Paying for it was difficult.

Onun için ödeme yapmak zordu.

The strategy is paying off.

Strateji başarılı oluyor.

I don't like paying taxes.

Vergi ödemekten hoşlanmıyorum.

Tom always insisted on paying.

Tom her zaman ödeme konusunda ısrarcıydı.

Guess who's paying for it.

Bunu kimin ödediğini tahmin et.

Are you still paying attention?

Hâlâ dikkatini veriyor musun?

I had difficulty paying attention.

Dikkatimi vermekte zorlanıyordum.

I'm paying by credit card.

Kredi kartıyla ödüyorum.

Tom hasn't been paying attention.

Tom dikkat etmiyor.

- Tom realized that Mary wasn't paying attention.
- Tom noticed Mary wasn't paying attention.

Tom Mary'nin dikkat etmediğini fark etti.

- She's not paying any attention to me.
- He's not paying any attention to me.

O bana hiç dikkat etmiyor.

- Tom's not paying attention to the TV.
- Tom isn't paying attention to the TV.

- Tom televizyona dikkat etmiyor.
- Tom televizyona kulak vermiyor.
- Tom televizyona aldırış etmiyor.

When did we start paying attention?

Ne zaman dikkat etmeye başladık?

He left the restaurant without paying.

Ödeme yapmadan restorandan ayrıldı.

Who ended up paying the bill?

Kim faturayı ödemeyi durdurdu?

Thanks for paying for the meal.

Yemeği ödediğin için teşekkürler.

I'm glad that I'm not paying.

Ödeme yapmadığım için memnunum.

What exactly am I paying for?

Tam olarak ne için ödüyorum?

- Today I'm paying!
- Today I'm crying!

Bugün ağlıyorum!

I objected to paying the bill.

Hesabı ödemeye itiraz ettim.

Tom insisted on paying for dinner.

Tom akşam yemeği için ödeme konusunda ısrar etti.

Tom left without paying the bill.

Tom faturayı ödemeden ayrıldı.

Tom left the restaurant without paying.

Tom ödeme yapmadan restorandan ayrıldı.

Nobody is paying attention to Tom.

Kimse Tom'a dikkat etmiyor.

I stopped paying attention to Tom.

Tom'la ilgilenmekten vazgeçtim.

How much am I paying you?

Size ne kadar ödüyorum?

I hope you've been paying attention.

Senin dikkat ettiğini umuyorum.

How much are you guys paying?

Siz arkadaşlar ne kadar ödüyorsunuz?

Tom wasn't really paying close attention.

Tom gerçekten tam dikkat etmiyordu.

Nobody was paying attention to her.

Kimse ona dikkat etmiyordu.

Would you mind paying this time?

Bu defa öder misiniz?

Would you mind paying for this?

Bunun için ödeme yapar mısın?

I know what they're paying you.

Onların sana ne kadar ödediklerini biliyorum.

Tom wasn't paying attention in class.

Tom derste dikkatini vermiyordu.

Today I'm paying you for lunch.

- Bugün öğle yemeğini sana ödüyorum.
- Bugün öğle yemeğini senin yerine ödüyorum.

Everybody seemed to be paying attention.

Herkes ilgileniyor gibi görünüyordu.

Tom and Mary aren't paying attention.

Tom ve Mary ilgilenmiyor.

It is me who is paying.

Ödemeyi yapan benim.

Today I'm paying for your lunch.

Bugün senin öğle yemeğini ödüyorum.

Are they paying you well enough?

Onlar sana yeterince iyi para veriyor mu?

How much are they paying Tom?

Onlar Tom'a ne kadar ödüyor?

How much are you paying Tom?

Tom'a ne kadar ödüyorsun?

I have difficulty paying my rent.

Kiramı ödemede zorluk çekiyorum.