Translation of "Adapted" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Adapted" in a sentence and their turkish translations:

And I adapted.

Ben de adapte oldum.

He adapted to his environment.

O, çevresine uyum sağladı.

He adapted himself to circumstances.

O, kendini koşullara uydurdu.

She always adapted to new circumstances.

O, yeni çevreye her zaman uyum sağlar.

He adapted the story for children.

O, hikayeyi çocuklar için uyarladı.

They easily adapted to living abroad.

Yurt dışında yaşamaya kolayca adapte oldular.

This book is adapted for children.

Bu kitap çocuklar için uyarlanmıştır.

Tom adapted to the new circumstances.

- Tom yeni koşullara adapte oldu.
- Tom yeni koşullara uyumlandı.

The story was adapted for the movie.

Hikaye, film için uyarlandı.

The play was adapted from a novel.

- Oyun bir romandan uyarlanmıştır.
- Oyun bir romandan uyarlandı.

He adapted himself to his new life.

O, kendini yeni hayatına uydurdu.

They adapted themselves to the change quickly.

Değişimler çabuk adapte oldular.

Penguins' eyes are adapted for underwater vision.

Penguenlerin gözleri sualtı görüş için uyarlanmıştır.

Tom soon adapted himself to school life.

Tom kısa sürede kendini okul hayatına alıştırdı.

This play was adapted from the novel.

Bu oyun romandan uyarlanmıştır.

He soon adapted himself to school life.

Okul hayatına kısa sürede uyum sağladı.

Their throat and blood vessels are uniquely adapted

Boğazları ve kan damarları öyle eşsiz adapte olmuş ki

The feigned retreat didn’t work, Kitbuqa quickly adapted.

Sahte çekilme hilesinin işe yaramadığını anlayıp çabucak duruma adapte oldu.

So I borrowed them, adapted them for ice,

Ben de o denklemleri ödünç aldım, buz için uyarladım

I quickly adapted myself to my new school.

Yeni okuluma çabucak uyum sağladım.

The boy adapted quickly to the new class.

Oğlan yeni sınıfa çabuk uyum sağladı.

A snakebird's eyesight is adapted for hunting fish underwater.

Yılanboyun kuşunun görüşü su altında balık avlamaya göredir.

I adapted the garage for use as a workshop.

Garajı bir atölye olarak kullanmak için uyarladım.

Came to the film zubuk adapted from the zubuk novel

zübük romanından uyarlanan zübük filmine geldi

These bats are adapted for fast, long-distance flights, not aerobatics.

Bu yarasalar hızlı ve uzun mesafe uçmaya alışık... ...havada cambazlığa değil.

I'm sorry, I adapted a version of Romeo and Juliet into sonnet,

pardon, Romeo ve Juliet'in bir versiyonunu soneye uyarladım

They moved to New York, but adapted easily to their new surroundings.

Onlar New York'a taşındı, ancak onlar yeni ortamlarına kolaylıkla adapte oldu.

Policymakers studied similar systems in England and Germany, and then adapted them.

Siyasetçiler benzer sistemleri İngiltere ve Almanya’da incelediler ve daha sonra benimsediler.

Tom adapted last year's lesson plans so he could use them with this year's lower level students.

Tom geçen yılın ders planlarını benimsedi böylece onları bu yılın daha düşük seviyeli öğrencileri için kullanabildi.

Mary and Tom have only been living here for six months, but they have already adapted well.

- Mary ve Tom sadece altı aydır burada yaşıyorlar ama şimdiden iyi adapte olmuşlar.
- Mary ve Tom yalnızca altı aydır burada oturuyorlar ama şimdiden iyi uyum sağladılar.

In 1980 the Ontario Censor Board banned the film "The Tin Drum," adapted from the Günter Grass novel, but the media found this silly, and so the Canadian Broadcasting Corporation (CBC) showed the offending scene that night from coast to coast on the national news.

Ontario Sansür Kurulu 1980'de Günter Grass'tan uyarlanmış "Teneke Trampet" filmini yasakladı ama medya bu yasağı saçma buldu ve hatta Canadian Broadcasting Corporation (CBC) sorun yaratan görüntüleri o gece ülke çapında ulusal haberlerde gösterdi.