Examples of using "Absorb" in a sentence and their turkish translations:
Kilimler sesi absorbe eder.
Bu kağıt, mürekkebi emmez.
ışık yaymıyor veya soğurmuyor.
Bu pijamalar teri iyi emer.
Ama ışık yaymıyor ya da soğurmuyor
Büyükbabam hâlâ yeni fikirleri almak için çabalıyor.
Ağaçlar oksijen yayar ve karbon dioksit emer.
Sanki o seni başka bir dünyaya çekecek.
Güneş kremi mor ötesi ışıkları yansıtan ya da emen kimyasallar içerir.
Bu süngerin ne kadar su emebileceğini bilmeye ihtiyacımız var.
Doğrudan havadan oksijen çekebilmek için kendini dışarı atıyor. Nihayet. Güneş yüzünü gösteriyor.