Examples of using "Pajamas" in a sentence and their turkish translations:
O pijama giyer.
Tom pijamalarını giydi.
Ben genellikle pijama giymem.
Pijamanı giy.
O pijamalarını giymiş.
Pijamalarını giy.
Ben flanel pijama giyerim.
Benim pijamalarımı giyiyorsun.
Tom pijama giymiyordu.
- Tom pijama giymiş.
- Tom'un üstünde pijama var.
Ben pijamalar içinde kahvaltı yaptım.
Tom genellikle ipek pijama giyer.
Ben Tom'un eski pijamasını giyiyorum.
Tom pijama giyiyor.
Bazı insanlar pijama giymezler.
Tom genellikle pijama giymez.
Tom John'un pijamalarını giyiyordu.
Zaten pijamamı giydim.
Bu pijamalar teri iyi emer.
Mary pijamasını giydi.
Tom John'un pijamasını giyiyor.
Hastane pijamaları yok, iğrenç yemekler yok
Pijamalarımla kahvaltı yaptım.
Tom hâlâ pijama giymeye devam ediyor.
Neden pijama giyiyorsun?
Tom pijamaları ile alt kata geldi
Pijamalarını giy ve yatmaya git.
Misafirler onu pijamalarıyla yakaladı.
O, pijamasının üstüne kaftan giydi.
O pijama giyer.
O pijama senin için fazla büyük.
Tom pijama giymez. O çıplak uyur.
Tom sınıfa pijamalarıyla geldi.
Pijamaları üstünde bir gazete okuyordu.
Pijamayla okula gelmek, ne kadar da tembel!
Tom pijamasının içinde gazete okuyordu.
Mary pijamalarıyla evde oturuyordu.
Tom elbiselerini çıkardı ve pijamalarını giydi.
Ben pijamalı bir kedi kadar mutluyum.
Tom dişlerini fırçaladı ve pijamalarını giydi.
Tom pijamalarını giyip yatağa uzandı.
Tom pijama giymez. O çıplak uyur.
- Elbiselerini çıkardı ve pijamalarını giydi.
- Kıyafetlerini çıkarıp pijamasını giydi.
Tom kapıyı açtığında pijamasını giyiyordu.
O, pijamasının içinde dizüstü bilgisayarının önünde oturdu.
Tom elbisesini çıkardı ve pijamasını giydi.
Çocuk elbiselerini çıkardı ve pijamalarını giydi.
Tom kapıya cevap verdiğinde pijamalarını giyindi.
Bu sabah ziyaret ettiğimde, Tom hâlâ pijamalarının içindeydi.
Tom çıplak uyumayı sever ama ben pijama giymeyi tercih ederim.
Tom odasına gitti, pijamasını giydi ve yatağa uzandı.
Tom Mary'nin pijamalarının içinde merdivenlerin tepesinde durduğunu gördü.
Tom evde televizyon izleyip pizza yiyerek pijamalarıyla oturuyordu.
Bu sabah buraya geldiğimde Tom hâlâ pijamasının ve bornozunun içindeydi.
Tom'un pijamalarına basılmış sevimli küçük kırmızı bir sincap resmi var.
Tom dün öğleden sonra evine gittiğimde hala pijamalıydı.