Translation of "Brand" in Turkish

0.034 sec.

Examples of using "Brand" in a sentence and their turkish translations:

- Vuur!
- Brand!

- Ateş!
- Yangın!
- Ateş et!

Het staat in brand.

O yanıyor.

Het huis staat in brand.

Ev yanıyor.

De brand werd vlug geblust.

Yangın kısa sürede söndürüldü.

Zijn huis stond in brand.

Onun evi yanıyordu.

De struik staat in brand.

Çalı yanıyor.

Het gebouw staat in brand.

Bina yanıyor.

Het huis staat in brand!

Ev yanıyor!

Het huis stond in brand.

Ev yanıyordu.

De brand verspreidde zich snel.

Yangın hızla yayıldı.

Beide voertuigen vlogen in brand.

Her iki araç da alev aldı.

De wolkenkrabber staat in brand.

Gökdelen yanıyor.

Toms auto vloog in brand.

Tom'un arabası alev aldı.

Je huis staat in brand!

Eviniz yanıyor!

Uw vuilnisbak staat in brand.

Senin çöp kutun alevler içinde yanıyor.

Ik heb het brand gesticht.

Ben yangın başlattım.

In geval van brand, bel 119.

Yangın durumunda, 119'u çevir.

De brand begon in de keuken.

Yangın mutfakta başladı.

Er is gisternacht een brand uitgebroken.

Dün gece bir yangın patlak verdi.

De brand was vlug onder controle.

Yangın, çabucak kontrol altına alınmıştı.

Steeds meer brand in het Amazonewoud.

Amazon yağmur ormanları rekor seviyede yanıyor.

Tom! De auto staat in brand!

- Tom! Araba yanıyor!
- Tom! Araba alevler içinde.

De oorzaak van de brand was bekend.

Yangının nedeni biliniyordu.

Vier gezinnen kwamen om in de brand.

Yangında dört aile öldürüldü.

Schiet op! Mijn been staat in brand!

Çabuk ol! Bacağım yanıyor!

Ik heb in de brand mijn schoen verloren.

Yangında ayakkabımı kaybettim.

Gebruik niet de lift in geval van brand.

Yangın durumunda, asansör kullanmayın.

Ze werkten samen om de brand te blussen.

Onlar yanını söndürmek için birlikte çalıştılar.

Heb je over de brand van gisteren gehoord?

Dünkü yangın hakkında duydun mu?

Plotseling brak er brand uit in de bioscoop.

Sinema salonunda aniden bir yangın patlak verdi.

Volgens de krant was er gisteren een grote brand.

- Gazeteye göre dün gece büyük bir yangın vardı.
- Gazeteye göre, dün gece büyük bir yangın vardı.

Het kippenhok vloog in brand, maar de kippen ontsnapten.

Kümes alev aldı ama tavuklar kaçtı.

- Vuur! Maak dat je wegkomt!
- Brand! Maak dat je wegkomt!

Yangın! Koşun!

Vorige nacht was er een grote brand in de buurt.

Dün gece mahallede büyük bir yangın vardı.

Dit huis is het enige dat de brand heeft doorstaan.

Bu ev yangına dayanmış tek ev.

- Het bed staat in brand!
- Het bed staat in vlammen!

Yatak yanıyor!

En dan steken we hem in de brand. Kijk eens. Een goede keuze.

Sonra onu yakacağız. Şuna bakın. İyi seçim.

De afdeling Forensische Opsporing probeert de oorzaak van de brand van vandaag vast te stellen.

Adli Soruşturma Birimi bugünkü yangının nedenini belirlemeye çalışıyor.

- Hij stak zijn eigen huis in brand.
- Hij stak zijn eigen huis in de fik.

O, kendi evini ateşe verdi.