Examples of using "Veroorloven" in a sentence and their turkish translations:
karşılayabiliyor.
Buna gücümüz yetmez.
O, onu göze alamaz.
- Yeni bir arabayı göze alamam.
- Yeni bir arabaya gücüm yetmez.
- Yeni bir arabaya param yetmez.
Herkesin bir araba almaya gücü yetmez.
- Yeni bir bisiklet almayı göze alamam.
- Yeni bir bisiklet almaya bütçem elvermez.
O kadar çok ödemeyi göze alamam.
O evlenmeyi göze alamaz.
Birçok evsiz insanın sağlıklı yiyecek almaya gücü yetmiyor.
Bir araba satın almaya gücüm yetmez.
Pahalı bir araba almayı göze alamam.
- Böyle bir evi Tokyo'da kiralamaya gücüm yetmez.
- Tokyo'da böyle bir ev kiralamaya bütçem elvermez.
Daha fazla zaman kaybedemeyiz.
Böylesine pahalı bir arabayı almayı göze alamam.
Ben böylesine pahalı bir restoranda yemek yemeği göze alamam.
Tom kullanılmış bir arabayı bile almayı göze alamaz.
Çok sık dışarıda yemek yiyemem.
- Ziyan edecek tek kuruşum yok.
- Tek bir yeni boşa harcamayı göze alamam.
Maalesef yeni bir araba almaya gücüm yetmez.
Yeni bir araba için parası yok.
Ben bu sene tatile gitmeyi göze alamam çünkü beş parasızım
Bir araba, diyorsun! Onun parası bir torba soğan satın almaya bile yetmez.
- Kullanılmış bir arabayı almaya gücüm yetmez.
- İkinci el araba almaya param yetmez.