Examples of using "Politiek" in a sentence and their turkish translations:
Siyasetten nefret ederim.
Onlar politika konuştu.
Politikayla ilgileniyor musun?
Tom siyasetle ilgilenmiyor.
hayatımızı, ekonomimizi ve politikamızı ele geçirmiş görünüyor.
Sevgili yoldaşlar, politikada
Biz politika tartıştık.
Mary politika ile ilgilenir.
politik etkinlikleri daha üstün.
Politikaya olan ilgisini kaybetti.
Politikaya kayıtsız görünüyor.
Politikayla ilgilenmiyorum.
O, siyasetle ilgilenmiyor.
Konuşma siyasete döndü.
Siyasete ilgim tamamen akademik.
Atalarım siyasi sığınma bulmayı ümit etmişlerdi.
Peki tüm bunlar bize politik şiddet hakkında ne söylüyor?
Çözdüğü bir keşmekeşten veya yaptığı bir konuşmadan dolayı
Ben buna aitlik politikası diyorum.
Özel sorunları tartışmakla siyasi meseleleri tartışmak aynı şey değil.
politikada ise tek bir basit anlatı var
Bizim ülkemizin gençliği siyasetle ilgilenmez.
Siyaset ve din hakkında benim kendi görüşlerim var.
Bu çatallanmanın şahsi ve politik, uzun bir hikâyesi var.
İki kişi aynı siyasi davayı paylaşınca çift olmak daha kolay.
Hatta politikayı pek çok yönden bir aitlik arayışı olarak görebilirsiniz.
Dahası, bu kadar zorlu koşullarda yaşamış olmasak bugün olduğumuz kişiler olmazdık.