Examples of using "Overeenkomst" in a sentence and their turkish translations:
Biz bir anlaşma yaptık.
Bu anlaşma gece yarısı yürürlüğe girer.
Bu anlaşma tüm tarafları bağlıyor.
Paris Anlaşması'nın iddialı hedefleri bile
Anlaşmanın ayrıntıları sözleşmede belirtilir.
Ortak anlaşma imzalanır imzalanmaz, ithalat üzerindeki kısıtlamaları kaldırabiliriz.