Translation of "Laptop" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Laptop" in a sentence and their turkish translations:

Sami's laptop verdween.

Sami'nin dizüstü bilgisayarı kayboldu.

Ik heb een laptop.

Benim bir dizüstü bilgisayarım var.

Tom opende zijn laptop.

Tom dizüstünü açtı.

Mijn laptop draait Linux.

Bilgisayarımda Linux işletiyorum.

Mijn laptop is kapot.

Dizüstü bilgisayarım bozuk.

Deze laptop is van mij.

- Bu laptop bana ait.
- Bu dizüstü bilgisayar bana ait.

Ik heb een Asus laptop.

Benim bir Asus dizüstüm var.

Kan ik jouw laptop lenen?

Laptopunu ödünç alabilir miyim?

Deze laptop is heel dun.

Bu dizüstü bilgisayar çok incedir.

Welke laptop heb ik nodig?

- Hangi dizüstü bilgisayara ihtiyacım var?
- Bana hangi dizüstü bilgisayar lazım?

Ik heb een laptop nodig.

Benim bir dizüstü bilgisayara ihtiyacım var.

Ik zal je een laptop geven.

Sana bir dizüstü bilgisayar vereceğim.

Heb je je laptop bij je?

Senin yanında dizüstü bilgisayarın var mı?

Ik heb een nieuwe laptop nodig.

Yeni bir dizüstü bilgisayara ihtiyacım var.

Ik ging zitten en opende mijn laptop.

Oturdum ve bilgisayarımı açtım.

Mary heeft altijd haar laptop bij zich.

Mary dizüstü bilgisayarını her zaman yanında bulundurur.

Het is handig om een laptop te hebben.

Bu bir dizüstü bilgisayara sahip olmak pratiktir.

Tom deed zijn laptop dicht en stond op.

- Tom dizüstü bilgisayarını kapatıp ayağa kalktı.
- Tom laptopunu kapattı ve ayağa kalktı.

Het ding waar ik 't meest van hou is m'n laptop.

En çok sevdiğim şey; laptopum.

Tom is boos omdat Mary zijn laptop had geleend zonder te vragen.

Mary onun dizüstü bilgisayarını sormadan aldığı için Tom kızgın.

Ik startte m'n laptop op en liet hem een voorstel voor een boek zien

laptopumu açtım ve sınıfımda yaptığım bir şey için oluşturduğum

„Waarom heb je dan een nieuwe laptop gekocht?” ­— „Ik kon de verleiding niet weerstaan!”

"Neden yeni bir dizüstü bilgisayar aldın?" "Dayanamadım"