Examples of using "Gestorven" in a sentence and their turkish translations:
Tom öldü.
O vefat etti.
O vefat etti.
Tom ölmedi.
Tom dün öldü.
Tom yatakta öldü.
O kanserden öldü.
O akciğer kanserinden öldü.
- Kimse ölmedi.
- Hiç kimse ölmedi.
Oğlu nasıl öldü?
Tom tam olarak nasıl öldü?
O, zatürreden öldü.
Mary öldü.
O, yetmiş yaşında öldü.
Ya yaşlılıktan ya da yaralandığı için ölmüştür.
Babam kanserden öldü.
Kaç kişi öldü?
Tom vefat etti.
Babam Vietnam'da öldü.
Tom mutlu öldü.
Taro iki yıl önce öldü.
Tom bir uçak kazasında öldü.
Tom'un öldüğünü biliyorum.
Kollarımda öldü.
mikrobiyal aktiviteler ile toprakta parçalanarak
Su olmasa, askerler ölürdü.
Onun burada öldüğü söyleniliyor.
Tom yalnız öldü.
Babam dört yıl önce öldü.
Birisi öldü.
Tom 2013'te Boston'da hayatını kaybetti.
Bu kıtlık süresince birçok köylü hayatını kaybetti.
Açgözlülük yüzünden kaç tane insan öldü?
Kedisi öldüğünden beri mutsuz.
Tom öldü.
O, ona onun babasının öldüğünü söyledi.
Erkek kardeşlerimin hepsi savaşta öldü.
Cookie'nin annesi kanserden öldü.
Hiç kimse kaç kişi öldüğünden emin değildi.
Erkek kardeşim geçen yıl kanserden öldü.
O yetmiş yaşındayken öldü.
- Tom 97 yaşındayken öldü.
- Tom 97 yaşında öldü.
Eşi bile onun neden öldüğünü bilmiyor.
Benim yavru köpeğim öldü ve ben berbat bir şekilde üzgünüm.
Ressam genç yaşta öldü.
Ağır yaralı adam hastaneye vardığında ölmüştü.
Tom neredeyse ölüyordu.
Bu yıl en az on Rus selfie çekerken öldü.
Annesi de babası da ölü.
Tom yanan bir binadan bir çocuğu kurtarmaya çalışırken öldü.
Tom, bir uçak kazasında hayatını kaybetti.
Maciek Aralıkta öldü.
Kim öldü?