Examples of using "Gebrek" in a sentence and their turkish translations:
Her bir kusur, her bir yenilgi
O deneyimden yoksundur.
İş sıkıntısı yok.
Tom'un acımasız olması Mary'yi şaşırttı.
Çiçekler susuzluktan soldu.
- Egzersiz eksikliği sağlığınıza zarar verebilir.
- Hareketsizlik sağlığınıza zarar verebilir.
Tom'un her zaman söyleyecek bir sözü vardır.
Ney'in kısıtlama eksikliğinin tipik bir örneğiydi.
Hazırlanma eksikliği nedeniyle başarısız olduk.
Pahalı yemekler uyku eksikliğini telafi edemez.
Tom oksijensizlik yüzünden öldü.
Ancak bugün, düzenleme yokluğunda
Kas eksiklikleri güçlerini veya çevikliklerini kötü etkilemedi.
Yani az uyku, bir erkeği bu önemli sağlık açısından
Bu alanda yaşayan insanlar su yokluğu nedeniyle ölüyor.
Tom motivasyondan yoksun.
Bu vefasızlık için de teknolojiyi suçlamıyoruz.
plansızlık ve kontrolsüz yapılaşma