Examples of using "Dramatische" in a sentence and their turkish translations:
bazen çok yoğun bir şekilde.
Bu dramatik gösteri mükemmel zamanlamaya sahip.
Sert ve dramatik bir değişimle karşı karşıyayız biliyoruz.
Tıp bilimi çarpıcı bir ilerleme gösterdi.
Telefon hattını keserek iletişimi yeterince sekteye uğratmış olduk. En dramatik tarafı da birkaç polis memurunun bizimle gelmesiydi.