Examples of using "Verbinding" in a sentence and their turkish translations:
Amonyum karbonat, organik bir bileşiktir.
doktorla, hastayla ya da ona ihtiyacı olan kişiye
Senin yolculuğunla ilişkililer.
Arkadaşlar daha büyük bir dünya ile bağlantımızdırlar.
Senin Wi-Fi'yına nasıl bağlanırım?
Bu doktora dış dünyayla bir bağlantı olduğunu gösterir.
İnsanlarla iletişim kurmakta zorlandığınızı düşünüyor musunuz?
Yakalarsam, sadece birkaç damla mürekkep kullanmam yeterli,
Telefon hattını keserek iletişimi yeterince sekteye uğratmış olduk. En dramatik tarafı da birkaç polis memurunun bizimle gelmesiydi.