Translation of "Bijwonen" in Turkish

- Ik moet dit college bijwonen.
- Ik moet deze les bijwonen.

Bu derse katılmak zorundayım.

- U had de vergadering moeten bijwonen.
- Je had de vergadering moeten bijwonen.

Toplantıya katılmalıydın.

Ik kan de vergadering niet bijwonen.

Toplantıya katılamam.

Ik zal de volgende vergadering bijwonen.

Sonraki toplantıya katılacağım.

Ze kan de lessen niet bijwonen vanwege ziekte.

- O, hastalıktan dolayı okula katılamadı.
- O, hasta olduğu için okula gidemiyor.
- O, hastalığı yüzünden okula gidemiyor.

Het is onwaarschijnlijk dat Tom de vergadering zal bijwonen.

Tom'un toplantıya katılması pek olası değil.

Bijna iedereen die ik ken wil het concert van morgen bijwonen.

Neredeyse tanıdığım herkes yarınki konsere gitmek istiyor.

We kunnen er zelfs niet zeker van zijn dat Tom de vergadering zal bijwonen.

Tom'un toplantıya katılacağından emin değiliz bile.