Translation of "‫تكمن" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "‫تكمن" in a sentence and their turkish translations:

‫وهنا تكمن الإثارة.‬

İşte mesele burada ilginçleşiyor.

وهنا تكمن أهمية كل هذا.

Bütün bu anlattıklarımın önemli olmasının sebebi de bu.

- و هنا تكمن المشكلة.
- هنا المشكلة.

Sorun orada yatıyor.

♪ قصة حب كاذبة تكمن كاذبة ♪

♪ Yalan yanlış bir aşkın hikâyesi ♪

تكمن الآلية الأولى في عملية لنقل الملفات.

İlk mekanizma bir dosya aktarım sürecidir.

لكن القوة لا تكمن في خيال طفلك.

Fakat bu, çocuğunuzun hayallerine hizmet etmiyor.

لا تكمن في الظلام ولا الحلم الأسود

ne karanlıkta yat ne de kara düş gör

‫تكمن الغريزة الأولى‬ ‫في محاولة إخافة أسماك القرش.‬

İlk hissettiğin içgüdü, köpek balıklarını korkutup kaçırmaktı.

‫لكن وراء ذلك،‬ ‫تكمن مقدرة ذلك الحيوان المذهلة‬

Ama bunun altında, buraya gelebilmek için

أهميته تكمن في أننا في كل لحظة من هذه اللحظات

Önemli çünkü bu anların her birinde

تألق الخوذ ، وليس لدي خوذتي ، والآن تكمن معداتنا مع السفن ".

Miğferler parlıyor, benimki yok, şimdi teçhizatımız gemilerde yatıyor. "

من الاقتصاد السوري كما ان اهدافها تكمن في ايصال ابنها

, Suriye ekonomisinin yüzde yetmişinden fazlasını başı Ebu Ali Khadra olan ekonomik

النقطة تكمن في أن التنافر ينخفض مع زيادة مثل هذه السلوكيات.

Olay şu, daha çok davranış iteklendikçe uyumsuzluklar azalıyor.

‫لكن تكمن المشكلة بالطبع‬ ‫في أنه سيتوجب عليها العودة.‬ ‫على الجانب الآخر،‬ ‫تتبع سمكة القرش رائحتها مجددًا.‬

Ama sorun şu ki geri dönmesi gerekiyor. Diğer tarafta, köpek balığı kokusunu tekrar aldı.