Examples of using "تكمن" in a sentence and their turkish translations:
İşte mesele burada ilginçleşiyor.
Bütün bu anlattıklarımın önemli olmasının sebebi de bu.
Sorun orada yatıyor.
♪ Yalan yanlış bir aşkın hikâyesi ♪
İlk mekanizma bir dosya aktarım sürecidir.
Fakat bu, çocuğunuzun hayallerine hizmet etmiyor.
ne karanlıkta yat ne de kara düş gör
İlk hissettiğin içgüdü, köpek balıklarını korkutup kaçırmaktı.
Ama bunun altında, buraya gelebilmek için
Önemli çünkü bu anların her birinde
Miğferler parlıyor, benimki yok, şimdi teçhizatımız gemilerde yatıyor. "
, Suriye ekonomisinin yüzde yetmişinden fazlasını başı Ebu Ali Khadra olan ekonomik
Olay şu, daha çok davranış iteklendikçe uyumsuzluklar azalıyor.
Ama sorun şu ki geri dönmesi gerekiyor. Diğer tarafta, köpek balığı kokusunu tekrar aldı.