Translation of "يجبر" in Turkish

0.002 sec.

Examples of using "يجبر" in a sentence and their turkish translations:

لم يجبر التعليم الوطني استخدام هذا التكبير

bu Zoom u kullanmaya Milli eğitim zorlamadı

أعلم أن كل هذا يجبر دماغنا قليلاً

Bütün bunlar biraz beynimizi zorluyor biliyorum

بسهولة. حيث يجبر المهندسون في بعض الاحيان على وضع غرفٍ مخفيةٍ

acil durumlar için belirlenmiş her kata gizli sığınak

لم يجبر أحد هذه المناطق أن تلعب دورا في بيع المخدرات غير الشرعي،

Kimse bu insanları yasa dışı uyuşturucu ticaretinde rol almak için zorlamadı

يتم تثبيت المراكز الجمركية على الحدود ، مما يجبر التجار الأجانب على دفع الضرائب عند السفر

-