Translation of "بيع" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "بيع" in a sentence and their turkish translations:

إذ حاولوا بيع جميع حدائقهم المجتمعية،

Bütün halk bahçelerini satmaya çalıştılar

تم بيع أسهمها مقابل 89 دولارًا.

Hisseleri 89 Dolar'dan satıldı.

لا يرغب توم في بيع مزرعته.

Tom çiftliğini satmak istemiyor.

هذا الكتاب بيع جيدا في اليابان

Bu kitap, Japonya'da iyi sattı.

يمكن للمعلم بعد ذلك بيع هذه الصور

daha sonrasında öğretmen bu görüntüleri satabilir

بيع الديناصور المغولي في نيويورك بمليون دولار.

Moğolistanlı dinozor, New York'ta bir milyon dolara satılmıştı.

لا يمكن بيع العام، ولا يمكن الاستغناء عنه،

Ortak varlık satılamaz, başkasına verilemez

- بِيع المنزل بثمن بخس.
- بيع المنزل بثمن رخيص.

Ev ucuz gitti.

تم بيع القطع المستخرجة إلى متجر التحف في أفيون

Çıkarılan parçalar Afyon'da bir antikacıya satıldı

وبإمكانك ان تربح 2000 بالمئة من بيع المزورات على الانترنت

Ama daha az risk ya da ceza ile sahtelerini internette satarak

الهجوم موّل جزئيا من بيع الأقراص المقرصنة في الولايات المتحدة.

Saldırının maddi kaynaklarının bir kısmı ABD'deki korsan müziktendi.

تم تحكيم السيف على الآلاف من الناس وتم بيع العديد كعبيد

Yüzbinlerce insan kılıçtan geçirildi yada köleleştirildi,Şehir yağmalandı

انظروا ، تم بيع هذه الأعمال لشخصية صغيرة ومضحكة مثل 8500 دولار.

Bakın 8500 dolar gibi küçük bir ve komik bir rakama satılmıştı bu eserler

لم يجبر أحد هذه المناطق أن تلعب دورا في بيع المخدرات غير الشرعي،

Kimse bu insanları yasa dışı uyuşturucu ticaretinde rol almak için zorlamadı

‫حيث يحقق ربحاً يقارب ضعفيّ قيمة الذهب،‬ ‫قد يكون العائد المالي من بيع قرنه‬ ‫في السوق السوداء مغرياً جداً.‬

Karaborsadaki finansal değeri altının yaklaşık iki misli olan gergedan boynuzu cezbedici olabiliyor.