Translation of "ولو" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "ولو" in a sentence and their turkish translations:

حتى ولو كان الحكم ضدهم،

kendilerine onur ve saygıyla

ليتعلموا ولو على حساب علاقاتهم بالآخرين

bazı iş yerleri var.

لم يقل لي ولو كلمة واحدة.

O, bana tek bir kelime bile söylemedi.

انا ذاهب الى هناك حتى ولو لم تذهب

Sen gitmesen bile ben oraya gidiyorum.

حتى ولو لم يكن جميلاً أو مريحاً أو مرضي.

Gerçeğin hoş olması, işine gelmesi veya gelmemesinden bağımsız.

ولو كنتم تملكون الكرة البلورية وكنتم تستطيعون التنبؤ بالنتيجة،

Eğer kristal küreniz olmuş olsaydı ve sonucu öngörebilseydiniz

ولو كان الأمر كذلك، أضيفُ فقط خطوطًا حبرية للربط

Yakalarsam, sadece birkaç damla mürekkep kullanmam yeterli,

عن معنى أن تكون في السجن ولو لبضعة أيام.

hapishanede olmanın ne demek olduğunu biraz konuşalım.

لكن هل تعلم ماذا سيحدث إذا فقدنا ولو واحد؟

Ama bir tane bile fire verirsek ne olacak biliyor musunuz?

سأنتقم منك ولو كلفني ذلك ما تبقى من عمري.

Ömrümün geri kalanını alsa bile senden intikamımı alacağım.

ولو أنك تعتقد أن بناء علاقة مع الناس يتطلب جهدًا،

Eğer insanlarla ilişki kurmanın çaba isteyeceğini düşünüyorsanız

ولو أمتلكنا الخليط الجيد، سوف نحصل على نظام غذائي صحي،

Bilirsin ki iyi bir karışımla çok sağlıklı bir diyetin olabilir.

ولو لم يكن بجانبي أمي وأبي لدعمي في تلك الأيام...

O günlerde yanımda destekçi olarak annem babam olmasaydı-