Examples of using "تستطيعون" in a sentence and their turkish translations:
Hepiniz giremezsiniz.
Yani bizim sistemimizle müdahele etmesi kolayken
sevdiğiniz biri için yapabileceğiniz her şeyi yaptınız.
Eğer kristal küreniz olmuş olsaydı ve sonucu öngörebilseydiniz
işitmenize zarar verecek bir şey yaptığınızdan emin olabilirsiniz,
o mükemmel yazılmış el yazısı alfabeyi görebiliyorsun