Examples of using "والمزيد" in a sentence and their turkish translations:
ve her geçen gün daha çok insan yalnızlaşıyor.
Kalp pilleri ve insülin pompaları gibi
ve eğitimci merkezli organizasyonlara ihtiyacımız var.
Tatoeba: cümle, cümle ve daha çok cümle.
Daha çok toplulukta, dünyanın daha çok yerinde
Her iki taraftan da kuvvetler katılmaya devam ediyor.
SARS'ta olandan çok daha fazla enfekte olmuş insan var.
gibi coğrafi olarak engellenmiş yayın hizmetlerine erişmek kolaydır
sahtekarlık amaçlı saldırılar yapmak için kıyıya asker çıkarmayı başardı ; Napolyon ise