Translation of "جانب" in Turkish

0.037 sec.

Examples of using "جانب" in a sentence and their turkish translations:

كان لسارا جانب غامض.

Sarah'ın karanlık bir tarafı vardı.

وذلك أهم جانب في حياتي.

ve bu hayatımın en önemli parçası.

أي جانب حيث تصنعون شيئًا،

bunu tüm yönleriyle düşünmenizi istiyorum.

وفي جانب آخر، إذا تجاهلتها،

Diğer yandan bunu görmezden gelirseniz

إذا كان لدينا جانب مفقود

eksik tarafımız varsa

الأطفال في جانب البيت الأيسر.

Çocuklar evin sol tarafındalar.

‫سترون الدخان متصاعداً من جانب الجبل.‬

Dağın yan tarafından çıkan dumanı görürsünüz.

ويبين للحضور أي جانب نحن معه.

bu sırada izleyicinin hangi tarafta olduğumuzu bilmesine yarıyor.

إلى جانب جيوب المقاومة اليونانية المتبقية.

kalan Yunan direnişiyle savaşmaya devam etti

ستذهب إلى جانب الواقفين بمحطة الحافلات،

Durakta duran insanların yanına gideceksin,

كانت سامي متوقّفا على جانب الطّريق.

Sami yolun kenarına park etti.

‫هذا كهف ضخم‬ ‫ينحدر في جانب الجبل.‬

Vay canına, burası dağın yan tarafında bulunan devasa bir mağara.

وتعد ربما أهم جانب من كل هذا...

muhtemelen de en önemli kısmı:

إلى جانب ذلك ، مضرب يتغذى على اللحم

bunun yanı sıra etle beslenen yarasa

هل سيكون له جانب علمي في كذبه؟

yalan'ında şimdi bilimsel tarafı olurmu ya

هذا جانب آخر مثير للاهتمام في الوظيفة

Bu da işin diğer bir ilginç tarafı

‫عندما ينتزع عمال المناجم طبقات ‬ ‫من جانب الجبل،‬

Madenciler dağ eteklerinden katmanlar kazdıkça

انضم المزيد والمزيد من القوات من كل جانب

Her iki taraftan da kuvvetler katılmaya devam ediyor.

‫ليلًا، حتى الشعاب المرجانية‬ ‫يكون لها جانب مظلم.‬

Gece olunca, mercanların bile karanlık yüzü ortaya çıkıyor.

ستذهب إلى جانب من ينتظرون دورهم في الكانتين،

kantinde sıra bekleyenlerin yanına gideceksin

كلنا كالقمر ، لنا جانب مظلم لا نظهره لأحد.

- Herkes bir aydır, ve hiç kimseye göstermediği karanlık bir yüzü vardır.
- Herkes bir aydır, ve herhangi birine asla göstermeyeceği karanlık bir tarafı vardır.

هي الأطفال والمراهقين من جانب والعجزة في الجانب الآخر

çocuklar ve gençler, öte yanda yaşlıların uyarılardan en az ihtimalle

يجب عليهم أن يقرروا وبسرعة على أي جانب هم .

hangi tarafta olduğumuza hemen karar vermeliyiz.

الآن دعونا نلقي نظرة على جانب آخر من العمل

şimdi işin diğer bir boyutuna bakalım

نحن بحاجة إلى تأمين أنفسنا إلى جانب العناصر القوية

sağlam eşyaların yanında kendimizi güvene almalıyız

ومن جانب آخر،عنما تشعر بالذنب أو العدوانية أو الاكتئاب

Diğer yandan, eğer suçluluk, düşmanlık, depresyon, vücudunuzda

وكذلك كل جانب من جوانب إدارة الجيش ؛ ضمان الحركة والإمداد بكفاءة ؛

yanı sıra ordu yönetiminin her yönü; verimli hareket ve tedarik sağlamak;

خائفًا ومتحديًا حتى النهاية ، مات بسهم إنجليزي في حلقه ، إلى جانب

. Korkusuz ve sonuna kadar meydan okuyan o , ordusunun çoğunun yanında boğazında bir İngiliz okuyla öldü

في الشمال، جزء من الجيش المجري، إلى جانب قوات ترانسلفانيا والافلاق

Kuzeyde, Transilvanya ve Eflak birlikleriyle birlikte

ألا تعلم أنّه من الخطر أن تلعب الكرة على جانب الطّريق؟

Yol kenarında bir top ile oynamanın tehlikeli olduğunu bilmiyor musun?

ومع ذلك، فالألوان تحيط بنا من كل جانب، وتؤثر على أبصارنا ورؤانا.

Yine de renkler her yerde ve görüş ile algımızı etkiliyorlar.

إذا تحركنا نحو جانب العالم ، هذه المرة نمضي قدمًا في الوقت المناسب

Dünyanın döndüğü tarafa doğru ilerlersek bu sefer ileriye doğru gideriz zamanda

القتال في صربيا كلفت بالفعل حول 200000 عدد الضحايا في كل جانب.

Sırbistan'daki savaş zaten masraflı. Her iki tarafta 200.000 kayıp var.