Examples of using "والسبب" in a sentence and their turkish translations:
sebebi ise bilinmiyor
ve dördüncü sebep ise tekrardan intihar.
Bunun ilk nedeni, okyanusların çok geniş bir alanı,
bunun sebebi ise dünya'nın yuvarlak olması
Bunu yapma nedenim ise sahip olduğum süper güç.
Gerekçesi ise Türk müslüman kadınlarının bu kıyafetlere uygun olmadığı
çekilmeyeceğini ve bunun nedeninin uluslararası kabul görmüş bir
Evet, işte bu sebeplerden dolayı bazı renkler bizleri etkiliyor,
yöneldi , ancak sahada hiçbir şey uygulamadı. Nedeni,
Tatoeba ilkeleri altında, üyelerin sadece kendi anadillerinde cümleler eklemeleri ve/veya anlayabilecekleri bir dilden anadillerine tercüme yapmaları önerilir. Bunun sebebi de kişinin, anadilinde doğal olan cümle kurmasının çok daha kolay olmasıdır. Anadilimiz dışında bir dilde yazdığımızda ise kulağa tuhaf gelen cümleler oluşturmamız çok kolaydır. Lütfen cümleyi sadece ne anlama geldiğini bildiğinizden eminken tercüme ettiğinizden emin olunuz.