Translation of "نواجه" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "نواجه" in a sentence and their turkish translations:

- نحن نواجه كارثة كبيرة.
- نحن بصدد كارثة عنيفة.
- إننا نواجه أزمة ضخمة.

Şiddetli bir krizle karşı karşıyayız.

فنحن نواجه مخاطر حيثما اتجهنا:

Hangi yöne dönsek risk faktörü var:

ينبغي أن نواجه هذة المشكلة.

Bu sorunla yüzleşmeliyiz.

لم نواجه هكذا مشاكل بعد.

Bu tür problemleri henüz yaşamadık.

في الوقت الحاضر ، نواجه بعض المشاكل.

Son dönemlerde biraz daha problemlerle karşılaşıyoruz artık

نحن نعلم أننا نواجه تغيرا جذريا وقاسيا.

Sert ve dramatik bir değişimle karşı karşıyayız biliyoruz.

في منطقة أوشاك ، لا نواجه حفريات رسمية.

Uşak bölgesinde ise resmi kazılara pek rastlamıyoruz

عندما نقول إننا نواجه حدثًا مثل هذا

derken bizim karşımıza şöyle bir olay çıkıyor

لا نواجه احتفالات مثل تعليم مولوت بعد الموت.

ölünün arkasından mevlüt okutmak gibi törenlerle karşılaşmayız

وهو ما نواجه صعوبة في تصديقه حتى اليوم

Ki biz bugün dahi inanmakta güçlük çekiyoruz

لا يمكننا أن نواجه ضربات فرشاة دافينشي الحقيقية

Da Vinci'nin gerçek fırça darbelerine rastlayamıyoruz

نواجه الكثير من الأسئلة مثل. ما هذه جوجل؟

gibi sorular ile çok fazla karşılaşıyoruz.Peki nedir bu Google?

لكن في العصور القديمة لا نواجه مثل هذه الأمراض

ama daha eski çağlar bu tür hastalıklara pek rastlamıyoruz

في الوقت الحاضر لا يمكننا أن نواجه مثل هذا الحدث

bu günlerde ise böyle bir olaya pek rastlayamıyoruz

بهذه الطريقة ، يمكن أن نواجه العديد من أنواع الفاكهة في الغابات.

bu sayede ormanlarda bir sürü çeşit meyve ile karşılaşabiliriz

لكن لا تقلق ، من غير المحتمل أن نواجه هذه الأنواع على أي حال

ama merak etmeyin bu türlerle zaten karşılaşma ihtimalimiz çok düşük

عندما ننظر إلى مباني المسجد القديم ، فإننا لا نواجه قباب كثيرة. نادرا ما توجد

eski cami yapımlarına baktığımız zaman kubbelere çok fazla rastlamıyoruz. Nadiren var