Examples of using "فنحن" in a sentence and their turkish translations:
hepimiz kolektif geleceğimizi şekillendirdiğimiz
Hangi yöne dönsek risk faktörü var:
Böylece dinozorların öz torunlarını,
Bunu konuşmakta hâlâ zorlanıyoruz.
Erkeğiz. Mahvedeceğiz.
öğrenci çıktılarına az yatırım yapıyoruz.
ısınan okyanus sebebiyle güçlenen tayfunları, kasırgaları
insan olarak değerli olmadığımızı
tüm bunlara daha iyi bir yol bulabiliriz.
bu yüzden sınıfta seks hakkında konuşmuyoruz.
Gelecek için önemli olan şeyleri ölçmüyoruz.
başkalarının bu özelliğine hayranlık duyup onları takip etme eğiliminde oluruz.
NHH: Bu teknolojinin kullanıldığını küresel çapta da görüyoruz
eğer ki Amerika da Müslümanları terörist olarak tanıyorsa bunların suçlusu da biziz!
sadece her odada değil,