Translation of "تظن" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "تظن" in a sentence and their turkish translations:

لما تظن أنه سيحدث .

ona göre hazırlanmaya başlarsın.

ماذا تظن نفسك فاعلاً؟

Ne yaptığını sanıyorsun?

إنه أصعب مما تظن.

O düşünmenden daha zordur.

هل تظن أنني غبي؟

- Benim aptal olduğumu düşünüyor musunuz?
- Sizce ben aptal mıyım?

- أين تظن أن علينا أن نمكث؟
- أين تظن أن علينا أن نبقى؟

Nerede kalmamız gerektiğini düşünüyorsun?

هل تظن أن السمك يسمع؟

Balığın duyabileceğini düşünüyor musun?

مع من تظن أنها تسكن؟

Onun kimle yaşadığını düşünüyorsunuz?

- من تظن نفسك؟
- من تحسب نفسك؟

Kim olduğunu sanıyorsun?

أحقا تظن أن توم سيفعل ذلك؟

- Gerçekten Tom'un bunu yapacağını düşünüyor musun?
- Gerçekten Tom'un bunu yapacağını mı düşünüyorsun?

هل تظن حقا أن توم لن يأتي؟

Tom'un gelmeyeceğini gerçekten düşünüyor musun?

‫ولا تظن أن امتلاكك للترياق سيجعلك في مأمن.‬

Elinizde panzehir var diye paçayı sıyırdığınızı sanmayın.

لا تظن أن توم سيتصل بك مجددا، أليس كذلك؟

Tom'un bir daha arayacağını düşünmüyorsun, değil mi?

‫ومهما كنت تظن نفسك سريعاً، ‬ ‫فأنت لست بسرعة الأفعى المجلجلة.‬

Ne kadar hızlı olduğunuzu düşünseniz de bir çıngıraklı yılan kadar değilsiniz.

إن كنت تظن التعليم مكلفًا، فانتظر حتى ترى ما يكلفك الجهل.

Eğitimin pahalı olduğunu düşünüyorsan,cahilliğin sana neye mâl olduğunu görene kadar bekle.

أنا أصدر عليك الأحكام بذات القدر الذي تظن أنك تصدر أحكامك علي.

Senin beni yargıladığını düşündüğün kadar ben de seni yargılıyorum.

‫هذا يعني أنها مستعدة ‬ ‫لاستخدام عضلاتها للانقضاض للأمام.‬ ‫ومهما كنت تظن نفسك سريعاً، ‬ ‫فأنت لست بسرعة الأفعى المجلجلة.‬

Bunun anlamı, kaslarını kullanarak öne atılmaya hazır olduğudur. Ne kadar hızlı olduğunuzu düşünseniz de bir çıngıraklı yılan kadar değilsiniz.

أعلم أنك تظن أنك فهمتَ ما ظننتَ أنني قلتُه، لكنني لستُ واثقًا أنك وعيتَ أن ما سمعتَه ليس ما قلتُه.

Ne söylediğimi sandığını anladığını düşündüğünü biliyorum fakat duyduğunun benim demek istediğimin olmadığını anladığından emin değilim.