Translation of "حبس" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "حبس" in a sentence and their turkish translations:

أو حبس نفسك

nefesini tuttun veya

‫ستتمكن من حبس أنفاسك لوقت أطول.‬

Nefesini daha uzun süre tutabilir hâle geliyorsun.

ولكن عندما التقيته، كان على وشك حبس الرهن.

Ama onunla tanıştığımda ipoteği paraya çevrilmek üzereydi.

برأيك، لكَم من الوقت يستطيع توم حبس نفَسه؟

Tom'un ne kadar süre nefesini tutabileceğini düşünüyorsun?

لم يُقصد من الكفالة قط حبس الناس في زنزانات السجون.

Hiçbir zaman insanları hapiste tutmak için tasarlanmadı.