Examples of using "ندفع" in a sentence and their turkish translations:
Çünkü onların maaşlarını, vergilerimizle ödüyoruz.
O da bizim. Biz ödüyoruz. Yani devletimiz ödüyor.
New York City'den düşük gelirli insanların kefaletini ödüyoruz
programa neden para verelim enayi miyiz biz?
Beklenmedik sağlık giderlerini ödemek için tasarruflarımızı gözden geçirmek zorunda kaldık.