Examples of using "موجودة" in a sentence and their turkish translations:
hayvanlar mümkün oldu.
'Çünkü orada' dedi.
Elim yerinde duruyor.
günümüzde hala vardır
Ama park hâlâ orada
Her yerde olan şeyler
Görsel gerçekten de sadece zihninizde.
Burada bu kapı yoktu.
Ve bilgi ve barış için yeni umutlar var.
Ancak şansın rüzgarları daima oradadır,
Hayaletlerin var olduğuna inanıyor musunuz?
Atomlar her şeyin içinde vardır.
O klinik hâlâ duruyor mu?
Bildiğiniz bu tavsiyeler şu şekilde sıralanıyor:
Bugün evimde duruyor
Ama yakında annesi onu korumak için yanında olmayacak.
zaten bütün riskler bu programlarda da var
Annem her zaman evde değildir.
Şirketlerin var olmasının sebebi de bu.
bunlar benim veri tabanımda var diyor
bütün kuyruklu yıldızlar Oort bulutunun içerisindeyse
Alice, toplantıda mevcut değildi, değil mi?
vampir yarasalar zaten bir çok filme
devasa binaları inşa etmek için çalışmalar devam ediyor
tanıtıldı veya var oldu.İşte deneme evliliği iki cinsiyeti birbirine bağlayan evlilikler
Ama sonunda birleşerek evinizde olabilecek kadar küçük olanlara küçülecek,