Examples of using "إليكم" in a sentence and their turkish translations:
İşte burada.
İşte, bir sürpriz:
İşte sırrı:
Şimdi, komik olan şu.
Birkaç örnek vereyim.
O yüzden isteğim şu:
Benim endişeme gelince,
atla gel şaban
Ama güzel haberler de var.
Renk seçimini size bırakıyorum.
İşte iki farklı karanlık madde türü içeren
şöyle tarif ediliyordu;
Tamam, bir araç daha.
Şunu da biliyorum;
Fakat burada sizlere anlatmak istediğim,
İşte hikâyenin içinde hikâye:
Ancak biraz daha tartışmalı bir konu var:
ki TED'in açılımında bile üç fikir var:
Ama gelin görün ki internette şunları seçiyordum:
ve ben burada konuşurken
işte o dönem meşhur olan bakkal hileleri anlatıldı bu filmde
ve bugün burada sizlerle konuşuyor olmak--
İşte bunun cevabı paradoksa dönüşür. Biz tarihi değiştiremeyiz.
Şimdi, işte iyi haber: bununla ilgili bir şeyler yapabiliriz.
Şöyle bir şey var, eğer beyniniz otomatik pilottaysa,
İşte günlük yaşamınızda kullanabileceğiniz dört kolay örnek:
Sistemde geçirdiğim onca yıldan şunu söyleyebilirim ki