Translation of "ونحن" in Turkish

0.013 sec.

Examples of using "ونحن" in a sentence and their turkish translations:

ونحن منهكون،

Ve biz çok yorulduk

ونحن نخطئهم

Bu katı klişeleri kırdıkları

ونحن، المواطنون؟

Peki biz vatandaş olarak ne yapalım?

لذا، ونحن نتابع

Yani devam etmeden,

ونحن نتابع المرض.

İzlemedeyiz, taramaları bekliyoruz.

ونحن نساعدهم على ادخار الأموال،

Onlara paradan tasarruf etmelerinde

ونحن على علم بما يحدث

Nelerin olup bittiğini biliyoruz.

ونحن نفعل نفس الشيء بالضبط.

Bizim yaptığımız da tam olarak bu.

إنه شيء نتعلمه ونحن نكبر.

Bu, büyümenin avantajlarından biri.

ونحن لم نبحث لفترة كافية.

ayrıca o kadar uzun zamandır inceleme yapmıyoruz.

ونحن نقترب من نهاية حياتنا،

Şimdi bir ayağımız çukurda.

يجب علينا ونحن نستطيع تغيير ذلك

Bunu değiştirmeliyiz, değiştirebiliriz.

ونحن الذين نحاول ببساطة القيام بعملنا

ve sadece işini yapmaya çalışan bizleri

ونحن نسلك ذلك المسلك مع أنفسنا،

Bunu hem kendimize

ونحن حتى لسنا بحاجة للنظر بعيدًا.

ve o kadar uzağa bakmamız gerekmiyor.

ونحن نصبح حاملين لها بالتواجد حولها.

ve sadece etrafında olarak bile onun taşıyıcısı hâline geliriz.

ونحن نُعلِّم متقصي الحقائق حول العالم.

Bütün dünyada içerik teyit edenlere eğitimler veriyoruz.

ونحن نعلم أن هذا ليس أمرا جديدا

Şunu biliyoruz ki, bu yeni bir şey değil.

ونحن بالتأكيد يريد جميعنا مساعدة أشخاص آخرين

Elbette hepimiz başka birine,

لذا ونحن مغادرين قررت أن أعطيه إكرامية.

ve giderken ona bahşiş bırakmaya karar verdim.

ونحن نعلم أن الهرمونات تختلف بين الجنسين.

Biliyoruz ki hormonlar, cinsiyete göre değişiyor.

على مدار سنوات ونحن نجعل التعلم ماديًا،

Yıllar boyunca öğrenme gerçekleştiriyoruz,

أي حوالي 15 سنة ونحن ندرس حياة أتاتورك.

on beş sene boyunca Atatürk’ün hayatını gördük.

سلسلة أملنا طويلة جدًا ونحن جميعًا مرتبطون بالطبيعة.

Umut zincirimiz çok uzun ve hepimiz doğaya bağlıyız.

ونحن غالباً لا نسنتمع بالانضمام لهذه اللعبة الاجتماعية

ve genelde sizin çok sevdiğiniz gibi görünen

لم يتم تدمير بنايتنا ونحن نجلس بجانب المحيط

binamız yıkılmadı ve okyanusun kenarında oturuyoruz

يصلون إلى الأرض في العمل ونحن معرضون لهم

onlar işte yeryüzüne ulaşıyor ve biz onlara maruz kalıyoruz

نحن أشخاص اجتماعيون ونحن فعلًا نهتم بما يفعله الآخرون

Biz sosyal insanlarız, diğer insanların ne yaptığını gerçekten önemsiyor,

‫يجب أن نتوخى الحذر‬ ‫ونحن نسير فوق بحيرة متجمدة.‬

Donmuş bir göle çıkarken dikkatli olmalıyız.

ها نحن الشباب في الشوارع، ونحن المضربون عن المدارس

Biz sokaklardaki gençler, okullu grevciler olarak

وبالتالي ، ونحن نبحر ، نسأل الله بركة في أخطر وأخطر

Ve bu nedenle, yelken açarken, insanın şimdiye kadar çıktığı en tehlikeli, tehlikeli

ونحن نسقط في مكان ونجد الحياكة في أي مكان، كل مكان.

Biz bir yere cup diye atladık ve her yerde örücüleri bulduk.

نحن نملك التكنولوجيا الخاصة بنا ، ونحن نملك مسؤوليتنا تجاه المستخدم النهائي. "

bizim teknolojimize ve son kullanıcıya karşı sorumluluğumuza sahibiz. ”

‫دائماً ما يكون الأكل في البرية أمراً خطراً‬ ‫ونحن الآن في ورطة.‬

Vahşi doğada bir şey yemek her zaman risklidir ve şimdi başımız belada.

أنتم من يجب عليه الوقوف على المنصّة. ونحن من عليهم التصفيق لكم.

Siz burada, sahnede olmalısınız ve biz size alkış tutmalıyız.