Examples of using "اشترى" in a sentence and their turkish translations:
O, onun için bir elbise aldı.
Sami bir köpek aldı.
Babam bana bir bisiklet satın aldı.
Dün amcam bir köpek aldı.
Tom bir cep telefonu aldı.
- Tom altı odalı bir ev satın aldı.
- Tom, altı odaya sahip bir ev satın aldı.
O, ikinci el bir araba aldığını söyledi.
Bu şapkayı bana babam satın aldı.
Tablonu kimin aldığını biliyor musun?
Arkadaşım sarı renkli bir araba satın aldı.
Tom çok ucuz bir kamera satın aldı.
Fadıl, Kahire'de bir ev satın aldı.
Tom o gömleği ne zaman satın aldı?
Tom bu yumurtaları ne zaman satın aldı?
Tom bir çift deri motosiklet eldiveni aldı.
Taro geçen hafta kullanılmış bir araba aldı.
- Amcam bize yeni bir televizyon getirdi.
- Dayım bizim için yeni bir TV getirdi.
Fadıl taşrada yeni bir ev satın aldı.
Tom otomatik satış makinesinden bir içki satın aldı.
Fadıl bir pizza aldı ve eve gitti.
Sami ona 160 dolar ödedi.
Kulüp, onu geri çekmek için tişörtün arkasındaki araziyi satın aldı.
bunu kaçak yollarla 1.2 milyon dolara satın aldığını açıkladı
Baktı ki Google Video'ya rakip Youtube var,Youtube'u da satın aldı.