Translation of "فهم" in Turkish

0.012 sec.

Examples of using "فهم" in a sentence and their turkish translations:

فهم.

Anlaşıldı.

أستطيع فهم ذلك.

Onu anladım.

و فهم هذا الاختلاف، حاسم في فهم مدى خطورته الفعلية

Ve nasıl olduğunu anlamak, ne kadar tehlikeli olduğunu anlamak için önemli.

فهم في منطقة القلق.

o zaman anksiyete alanındadırlar.

أردت فهم المشكل بأكمله.

Bütün problemi anlamak istiyordum.

محاولًا فهم ما يحدث.

neler olduğunu çözmeye çalışıyordum.

لا يمكنني فهم مشاعره.

Onun duygularını anlayamıyorum.

وأخيرا فهم يتحدون المخاطر بشجاعة.

ve daha da önemlisi risk alan kişilerdir.

أقوله كمعلم حاول فهم رؤيته.

Onun vizyonu ile onu anlamaya çalışan bir öğretmen olarak söylüyorum.

جميعنا نستطيع فهم ذلك فكرياً.

Hepimiz bu durumu anladık değil mi ?

العنصرية لم تبدأ بسوء فهم

Irkçılık bir yanlış anlaşılma ile başlamadı

إذا أردتم فهم الصورة الأكبر.

fikrinizden vazgeçmeniz gereken bir an gelecek.

إذًا من السهل فهم لماذا:

Nedenini anlamak kolay:

حتى الأطفال يمكنهم فهم ذلك.

Çocuklar bile onu anlayabilir.

لا أستطيع فهم نفسية الشباب

Gençlerin psikolojisini anlayamıyorum.

فهم يهتمون بالقضايا التي تؤرق المجتمع،

topluma zorluk veren sorunların üstüne giden

خطورة فهم كيف تشكل الحروف الكلمات،

Harflerin kelimeleri nasıl oluşturduğunu anlamanın tehlikesi,

فهم بالفعل يشعرون بالخزي مما فعلوا.

Bunun için kendilerini zaten ayıplıyor.

من ناحية الحضارة فهم ليسوا يونانيين."

Kültürel olarak Yunan değiller sonuçta."

محاولةً فهم لماذا يكرهون أشخاصًا مثلي

ve benim gibi insanlardan neden nefret ettiklerini anlamaya çalışacaktım

أريد منكم فهم معنى تبعثر الضوء،

Dağılmanın ne olduğunu anlamak önemli,

لا أستطيع فهم أفكاره على الإطلاق.

Onun fikirlerini hiç anlayamıyorum.

في فهم الواقع الذي يمر به الطلاب.

öğrencilerin yaşadıklarıyla gerçekleri daha iyi anlamamızı sağlıyor.

هل سبق لكم محاولة فهم فتى مراهق؟

Bir ergeni anlamaya hiç çalıştınız mı?

وعندما كنت أحاول فهم ما الذي يقوله،

Ne dediğini çözmeye çalıştığımda

لذا إذا أمكننا فهم سلوك تزاوج البعوض،

Sivrisineğin eşleşme davranışını anlayabilirsek

أحيانا، إن فهم ما يفعله الناس أسهل،

Bazen insanların ne yaptıklarını anlamak daha kolay,

حسنٌ، المهندسون لديهم فهم مسبق جيد جداً

Mühendisler zaten alüminyum, çelik ve plastiğin

وهي ما يساعدنا على فهم العالم من حولنا.

Etrafımızdaki dünyayı anlamamıza yardım eden şey.

والذي صممّ ليساعدنا على فهم كوكبنا بشكل أفضل.

yeni bir tür robot göstermek istiyorum.

ونعمل على فهم هذا الجزء المحوري من المحيط.

okyanusun bu çok önemli kısmını anlamamız gerekiyor.

‫بعد حلول الظلام،‬ ‫يمكننا فهم وقع توسع المدن.‬

Hava kararınca şehirlerin nasıl baskın çıktığı açıkça görülebiliyor.

يمكننا في الواقع فهم التسونامي تمامًا مثل هذا

tsunamiyi aslında tam olarak şöyle kavrayabiliriz

البعض منا يسيئون فهم عندما نقول معقدة حقيرة

aşağılık kompleksi deyince bazılarımız bunu yanlış anlayabiliyor

- لم يستطع فهم الجملة.
- لم يفهم معنى الجملة.

O, cümleyi anlayamadı.

لذلك فهم لا يفسرون حقيقة ما يحدث هنا.

yani burada neler olduğunu gerçekten anlatmıyorlar.

لا يمكنني فهم ما تعنيه هذه الجملة بالضبط.

Ben cümlenin tam anlamını ima edemiyorum.

أمضيتُ عملي المهني محاولًا فهم ما يفكر فيه البشر

Kariyerimi, insanların zihinlerine girmekle ve herkesin

يمكنها أن تساعدنا على فهم العمليات الحقيقية في عالمنا

Dünyamızdaki gerçek süreçleri anlamamıza yardım edebilirler.

للتحقيق في التاريخ التركي مع فهم العلوم الاجتماعية المعاصرة

Türk tarihini çağdaş sosyal bilim anlayışı ile araştırmak

أنا لا أريد أن يكون هناك أي سوء فهم.

Herhangi bir yanlış anlama olmasını istemiyorum.

لسنا صغارًا جدا إلى درجة عدم فهم ماهية الحب.

Aşkın ne olduğunu anlamayacak kadar genç değiliz.

- لا أستطيع فهم ما تقول.
- لا أفهم ما تقوله.

Seni anlamıyorum.

- لا أدعي فهم النساء.
- لا أدعي أنني أفهم النساء.

Kadınları anlıyormuş gibi davranmam.

دعونا نتجول في تلك السنوات حتى نتمكن من فهم تلك السنوات

biraz o yıllarda dolaşalım ki o yılları anlayabilelim

لأنه من الصعب قليلاً فهم الزلزال في معرفة هذه المعلومات التقنية

çünkü bu teknik bilgileri bilmede depremi anlamamız biraz güç

لقد سمع عن الخنازير ، وقد فهم العبارة بشكل صحيح ، ولم يفهم

Domuzcukları duymuştu, cümleyi doğru anlamıştı, sadece ne anlama geldiğini

ولكن في كثير من الأحيان، تكون هدايا إنهاء المعاملات هي فهم الشخص،

Ancak bazen kapalı hediyelerin kişiyi anlatması

لا تطلبي أبداً أي شيء, أبداً أي شيء, لا سيما ممن هم أقوى منك, فهم أنفسهم سيعرضون, وهم أنفسهم سيعطون كل شيء!

Asla kimseden bir şey istemeyin! Asla bir şey istemeyin, özellikle de sizden güçlü olanlardan. Kendileri teklif erderler ve kendileri her şeyi verirler.