Translation of "بأكمله" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "بأكمله" in a sentence and their turkish translations:

السلك بأكمله .

birliklerin önünde

فتغيّر منظوري بأكمله

O anda tüm bakış açım değişiyor

سينهار المفهوم بأكمله.

tüm konsept yerle bir olabilir.

نريد طيف الأحاسيس بأكمله

her tür duyguyu isteriz.

أردت فهم المشكل بأكمله.

Bütün problemi anlamak istiyordum.

بإمكاني التهام فيل بأكمله.

Bir fil yiyebilirim.

لقد فقدتَ صوابك بأكمله.

Sen tamamen aklını kaçırıyorsun.

حتى يتمكن من رؤية الفصل بأكمله

yani bütün sınıfı görebiliyor

سوف تدركون أن هذا العمل الفني بأكمله

bu sanat eserinin aslında bir heykelin

ويمكن أن يستغرق شهرًا بأكمله لهضم ورقة واحدة .

Tek bir yaprağın sindirimi bir ay sürebilir,

لقد أبحرنا الطريق بأكمله إلى جرف الجليد القطبي.

Ta kutup buzuluna kadar yelkenle gittik.

أمضى وقت الدّرس بأكمله و هو يحسب الذّباب.

Bütün ders boyunca sinekleri saydı.

عندما أدركت أن الفصل بأكمله سيساندها مهما كانت الظروف.

onun için orda olduğunu fark ettiğinde güçlü bir ders çıkarılmış oldu.

ملقية بظلال الشك على شرعية نظام القضاء الأمريكي بأكمله.

bu da tüm Amerikan yargı sisteminin güvenilirliği hakkında şüphe uyandırıyor.

- سأبقى هنا هذا الشهر كله.
- سأظل هنا هذا الشهر بأكمله.

Bu ay boyunca burada kalacağım.

عند القتال الفوضوي، تمكنوا من إغراق سفينة القرطاجية مع طاقمها بأكمله

Bu karmaşa da Kartaca donanmasından bir gemiyi bütün mürettebatı ile batırmayı başarıyorlar.

المجموعة المذهلة من الأفلام الوثائقية ، بأقل من 15 دولارًا للعام بأكمله.

dizisine erişmek için EpicHistory kodunu kullanarak Smart TV'nize kaydolabilirsiniz .

في أقل من ثلاث ساعات من القتال، تم القضاء على الجيش الروماني بأكمله

Üç saatten kısa süren muharebede, koca Roma ordusu darma duman oldu.

من خلال القضاء على سلاح الفرسان سيرفيليوس، قام حنبعل بتحييد جيشه القنصلي بأكمله

Servilius'un süvarilerini devre dışı bırakarak, etkin bir biçimde bütün Konsül ordusunu nötralize ediyor.

كان فيلق دافوت الأول وحده 72000 جندي ، بحجم جيش نابليون بأكمله في أوسترليتز.

Yalnızca Davout'un Birinci Kolordusu 72.000 güçlüydü, Napolyon'un Austerlitz'deki tüm ordusu kadar büyüktü.

‫ثم رأيت سمكة القرش‬ ‫تسبح على السطح الخارج وتتبع رائحتها.‬ ‫وقلت لنفسي: "لا، ذلك الكابوس بأكمله...‬

Köpek balığının etrafında yüzüp kokusunu aldığını gördüm. "Olamaz, yine aynı kâbusu yaşayacağız."