Examples of using "فقيرة" in a sentence and their turkish translations:
Japonya doğal kaynaklar bakımından yoksuldur.
Ailem, Nijerya’nın güneydoğusundaki
Onlar fakir ailelerin çocukları.
O, fakir olmasına rağmen, tatmin olmuştur.
yoksul bir çocukla uğraşıp durmam
Şimdi muhtaç durumda 20.000 aile kaldı, yani oran %0,5.