Translation of "الموارد" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "الموارد" in a sentence and their turkish translations:

اليابان فقيرة في الموارد الطبيعية.

Japonya doğal kaynaklar bakımından yoksuldur.

تتعامل المدارس ذات الموارد المنخفضة مع تجيهزات أقل جودة،

Finansal kaynağı düşük olan okullar kalitesiz araç gereçle eğitim veriyor,

‫وكذلك ربما تكون هناك بعض الموارد الغذائية‬ ‫على طول‬‫ الساحل.‬

ve kıyı boyunca yiyecek kaynakları da karşıma çıkabilir.

نلقي نظرة على عدد من الموارد نلقي نظرة على المقالات

kaynak sayısına bir bakın yazılara bir bakın

‫ومقارنة بالرجال ،‬ ‫تقل فرص حصول النساء أصحاب الحيازات الصغيرة على الموارد ،‬

Bu da ''küçük çiftlik sahibi'' anlamına geliyor.

أعرف أن إتخاذ طريق الموارد المالية سيكون ذا عائد مالي وفير،

Finans merkezini takip etmenin iyi para kazandıran bir iş olduğunu biliyordum

كان علينا تأمين الموارد الاقتصادية التي نحتاج إليها لنضالنا، كان علينا ارتكاب الجرائم.

Mücadelemizin gerektirdiği ekonomik kaynaklara ulaşmak için suç işlemek durumunda kalıyorduk.

ألمانيا يعلم أنه سوف يخسر حرب استنزاف طويلة ضد الحلفاء، الذين لديهم قدر أكبر من الموارد.

Almanya uzun bir yıpranma savaşını kaybedeceğini bilir daha büyük kaynaklara sahip Müttefikler'e karşı.