Examples of using "سوريا" in a sentence and their turkish translations:
İlk durağımız Suriye.
Suriye ve Babil'den gelen piyade ...
Şam, Suriye'de yer alır.
- Suriye'nin başkenti Şam'dır.
- Şam, Suriye'nin başkentidir.
Hülagü Suriyeye 6 tümenden oluşan 60 bin kişilik bir kuvvetle ilerliyordu.
sevgili görmek için Suriye'ye yıldırım ziyaretleri ile
kurmay yüzbaşı olarak ilk kıta vazifesine Suriye’ye gidiyor
ziyaretinde tanıştığı Arap ve İngiliz kültürlerini birleştiren
giyotininin resmi olarak bir parçası olmak için kendilerine yaptırım uyguladığı, türünün ilk örneği olan Asmaa'ya geldi
İçi boş Suriye, Filistin, Mezopotamya, Babil, hepsi size ait!
Suriye anayasasını değiştirerek cumhurbaşkanı olarak değiştirdi ve Beşar
İngilizlerin ona taşıdığı şirketti.Ama'nın Suriye'deki etkisinin hızlı bir şekilde genişlemesi
Bu arada Suriye ve Irak'ta törer eylemlerinde bulunan DAEŞ'in yenilgiye uğratırlması...
Hülagünün ise Suriyede 60 bin askeri vardı.
Hülagü güvendiği teğmeni Kitbuqa ya kendisi dönene kadar Suriyeyi savunması ve
Halepin korkunç kaderine tanık olan Suriyenin kalanı Mart sonunda teslim oldular.