Translation of "زميل" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "زميل" in a sentence and their turkish translations:

زميل العمل ادعى أن الحافلة فاتته.

İş arkadaşı otobüsü kaçırmış olduğunu iddia etti.

كان زميل سامي في الزّنزانة مسلما.

Sami'nin hücre arkadaşı Müslüman'dı.

"إذا أُجبرنا على العمل مع زميل لا يُعجبنا"

''sevmediğimiz birisiyle birlikte çalışmamız gerektiğinde,''

"كابكوم" ، وهو منصب يشغله دائمًا زميل رائد فضاء.

, her zaman bir astronot arkadaşının doldurduğu bir pozisyon

عندما أبدأ في المدرسة الابتدائية، سأحصل على صديق، زميل،

ilkokula başladığım zaman arkadaşım olacak, dostum olacak,

هل كان زميل في السكن مع إكرام إمام أوغلو؟

Ekrem İmamoğlu ile ev arkadaşı mıydı?

تعلم سولت الكثير من Lefebvre (زميل مستقبلي مشير) ، حيث خدم أولاً كرئيس لهيئة

Soult, önce genelkurmay başkanı olarak görev yapan Lefebvre'den (gelecekteki Mareşal) çok şey öğrendi