Examples of using "رأت" in a sentence and their turkish translations:
Leyla kendi babasını gördü.
onu, nörolojik olarak donuk bir çocuk olarak görüyordu.
Kız alevleri gördüğünde çığlık attı.
Leyla, Sami'nin arabasında bir tüfek gördü.
ama hemen ardından yaralanmış çocuğunu görüyor.
Peki ya kocasının bebeğiyle zaten ilgilenmesi gerektiğini ve bunun gayet
Leyla pencereden dışarı baktı ve Sami'nin arabasını gördü.
Leyla, Sami'nin profil resmini gördü ve onu beğendi.
Leyla hayatında hiç deve görmedi.