Examples of using "تهدف" in a sentence and their turkish translations:
doğrusal, amaca yönelik bir süreç olarak tanımladık.
kaybı olarak gördüğü için bu tür sosyal ve psikolojik işler uzmanları
küresel ısınmayı 2 santigrat derece ile sınırlandırmayı hedefliyordu,
Öğretim insan şahsiyetinin tam gelişmesini ve insan haklarıyla ana hürriyetlerine saygının kuvvetlenmesini hedef almalıdır. Öğretim bütün milletler, ırk ve din grupları arasında anlayış, hoşgörü ve dostluğu teşvik etmeli ve Birleşmiş Milletlerin barışın idamesi yolundaki çalışmalarını geliştirmelidir.