Translation of "تضرب" in Turkish

0.002 sec.

Examples of using "تضرب" in a sentence and their turkish translations:

تضرب الزلازل اليابان بكثرة.

- Depremler sık sık Japonya'yı vurur.
- Depremler sıklıkla Japonya'yı vurur.

لكن تضرب الرأس فتحصل على نقطة

Kafaya vuruyorsunuz, puanları alıyorsunuz.

تضرب فريستها من الجانب وما الى ذلك.

Avına yandan darbe vurur falan anlatıyorum.

ومع كل هذا العمل وبينما كانت اشعة الشمس الحارقة تضرب بلاداً

Tüm bu çalışmalarla, güneşin kavurucu ışınları çöle dökülen

وللوصول إليها ، عليك أن تضرب سلسلة من الطلقات بالقرب من نقطة الإنطلاق.

Ve ona ulaşmak için, tee köşesinde bir dizi atış vurmak zorunda.